Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Düşünsel Duruş

Rasim Özdenören

Düşünsel Duruş Sözleri ve Alıntıları

Düşünsel Duruş sözleri ve alıntılarını, Düşünsel Duruş kitap alıntılarını, Düşünsel Duruş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsana yaraşan konuşma ve düşünme, hesabı verilebilir nitelikte olandır.
Sayfa 22 - iz yayıncılık
... eğer bazı insanlar fikirlerini kendi ülkelerinde söyleyemedikleri için başka ülkelere kaçıyor veya başka ülkelerin medyasını kullanmak zorunda kalıyorsa, böyle bir ülkede o insanları kendi ülkelerinin fikir muhtekiri olmaya icbar eden bir ceberut yönetimin mevcudiyetinden bahsedilecek demektir. Fikir ihtikarı (spekülasyonu) yapmayan, yani fikrini tam gerektiği zamanda, cesurca ve isabetle ifade eden fikir adamları, içinde yaşadıkları ülkenin sorunlarını dile getirdikleri için vatan hainliği ile itham ediliyorsa, orada, ceberut bir yönetimin varbulunduğu tespit edilecektir.
Sayfa 31
Reklam
İnsan, ister konuşarak olsun, ister savaşarak kendi düşüncesini başkasına hakim kılmanın gayreti içinde geçen bir hayat ortamında yaşar. Kendi düşüncesini bir şekilde hakim kılmanın ilk yaptığı şey, başkasının düşüncesinin sınırlarını belirlemek oluyor. Konulan sınır, elbette hakim düşüncenin, kendini emniyette hissedebileceği bir marja kadar uzatılıyor; ondan ötesine göz yumulmuyor. Ondan ötesine göz yumulmasını beklemek hakim düşüncenin kendi nefes borusunu tıkamasını istemekle eş anlam taşır. ...Oysa bu, hayatın akışına karşı çıkmakla birdir. O halde bir biçimde mevcut statükoyu meydana getiren düşüncenin değiştirilebilmesine matuf kanalları açık tutacak bir dizgeye sahip olunmalı ve böylece mevcut statükonun aşılabilmesine izin verilmeli.
Sayfa 29
Dinin ilk ve temel önermeleri (onun âmentüsü, yani Allah'ın, meleklerin, kitapların, resullerin, öte dünyanın var olduğu ve hayrın ve şerrin Allah'tan geldiği istikametindeki itikat), dinin hukukî alandaki hükümlerinin uygulanması için gereklidir. Ancak bu temel önermeler insan aklının keşfedebileceği gerçekliklerden değildir. Çünkü onlar, insan aklının doğrudan kabul edebileceği (bu demektir ki, görünen ler âleminde hazır olarak varbulunan, dolayısıyla tecrübe edilerek ispatlanabilen) gerçeklikler kategorisinde yer almaz.
Sayfa 18 - iz yayıncılık
İktisadî veya siyasî adı ne olursa olsun bütün "izm"ler neticede aynı kültürün ürünü olarak hayatiyet kazanmıştır. Biri diğerinin bir evresi veya reddiyesi olarak ortaya çıkmıştır.
Son birkaç asır boyunca ben Müslümanların bir düşünce derbederliği yaşadığı kanısındayım. Bu durumu da, Müslümanca düşünme eğilimlerini bırakıp Batı kültürüne ait bir kafa yapısını benimsemeye çalışmaları ile yorumluyorum. Böyle olunca İslam kültürüne ait kafa yapısı Batı kültürüne ait kafa yapısı ile yer değiştiriyor ve bütün kavramlar altüst oluyor. Kavramların tanımları kaybolduğunda sağlıklı önermeler kurulamıyor ve sonuçta sağlıklı düşünce kurulamıyor. Sağlıklı düşüncenin kurulamadığı yerde, dünyayı değiştirmesi (dönüştürmesi) beklenen düşüncenin dünyaya müdehalesi de sağlıklı biçimde tecelli etmiyor.
Sayfa 34 - İz YayıncılıkKitabı yarım bıraktı
Reklam
İslam bünyesi, düşünmeyi, düşünsel çabayı kışkırtıyor. Gerek Kur'an'ın, kitap boyunca yayılmış beyanları, gerekse hadisler, düşünsel çabanın geliştirilmesi için sınırları açık tutuyor; gümrüğü kaldırıyor. Ümmetin ihtilafında rahmet gören Allah'ın Rasulu, düşünsel çabanın kapısını sonuna kadar açıyor.
Sayfa 88
Küreselleşmenin önde gelen karakteristiklerini birkaç ana başlık altında toplayabiliriz sanıyorum: 1. Kapitalizmin evrenselleşmesi, 2. Ulusallığın aşılması, 3. Toplumsal hayatın her alanının metalaşması (nesneleşmesi ), 4. Kuramsal ve ahlâksal konularda sınırlamalara (kayıtlamalara) itibar edilmemesi.
Sayfa 52 - iz yayıncılık
Tövbenin Allah tarafından bunca sevilen bir fiil olarak nitelenmesi de, insanın tövbe fiiliyle yanlışının farkına vardığını itiraf etmesinden ileri geliyor.
Sayfa 171 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Müslüman çağın gözüyle İslam'a bakmaz, İslam'ın gözüyle çağa bakar...
Reklam
İnsana yaraşan konuşma ve düşünme, hesabı verilebilir nitelikte olandır.
Konuşur ve düşünür gibi durmakla konuşmanın ve düşünmenin arasında, insanla papağan ve insanla hindi arasındaki kadar fark vardır.
Sayfa 21 - iz yayıncılık
Auguste Comte'a göre akıl, insanlar arası ilişkiyi kurmada yeterli değildi ve olamazdı; insanlar arası (sağlıklı) ilişki ancak "yüreğin ateşi" ile kurulabilirdi. Sevgi, özgecilik ve onların üstünde yükselen insanlık, "yüreğin ateşi " üzerinde yükselebilirdi.
Sayfa 45
Bir Müslümanın ilahi iradeye atıfta bulunmadan izah edebileceği hiçbir şey yoktur şu yeryüzünde.
Sayfa 33 - iz yayıncılık
Edebiyatçı da, her insan gibi, içinde yaşadığı reel kültürel ortamın ürünüdür.
Sayfa 189 - İz YayıncılıkKitabı okudu
652 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.