Düşüş
Albert CamusNewest Düşüş Reviews
You can find Newest Düşüş quotes, newest Düşüş book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Score
8.1Out of 10
"İnsan ölümsüzlük oynuyor ve birkaç hafta sonra ertesi güne kadar dayanıp dayanamayacağını bile bilmiyor."
- Albert Camus, Düşüş
"Modern insana tek bir cümle yeter: Zina yaptı ve gazete okudu." Albert Camus'nün kısa romanının anlatıcısı Jean-Baptiste Clamence, Amsterdam'ın eski püskü bir barında içki içerken bir
Absürdizm
Bu kitabı elinize aldığınızda, satırların büyüleyici dünyasına adım atar ve Jean-Baptiste Clamence’ın itiraflarıyla sarsıcı bir yolculuğa çıkarsınız. Onun içsel monologları, sizi adeta metnin içine çeker ve merakınızı sürekli diri tutar. Her kelimenin ağırlığı ve her cümlenin derinliği, sizi düşündürmeye ve sorgulamaya iter. Camus’nün usta kalemi, sizi sarmalayan ve bırakamadığınız bir anlatı sunar. Sayfalar ilerledikçe, eserin hem felsefi derinliğine hem de edebi zarafetine hayran kalırsınız. Bu kitabın her satırı, sizi insan ruhunun en karanlık köşelerine ve en parlak aydınlıklarına taşır.
Camus'nün absürd felsefesi, insanın; evrenin kaotik doğası karşısında gösterdiği direniş ve kararlılığın bir yansımasıdır. Anlamsızlığın farkındalığıyla yüzleşen birey, kendi özgürlüğünü ve sorumluluğunu keşfeder. Camus’nün eserlerinde, bu isyan ve özgürlük teması, insan ruhunun derinliklerinde yankılanır.
Bu süreçte, insanın yaratıcılığı ve iradesi ön plana çıkar, yaşamın her anında anlam ve değer bulma çabası, bireyi yüceltir. Camus, varoluşun absürd gerçekliği içinde bile, insanın umut ve cesaretle dolu bir yaşam sürdürebileceğini gösterir. Anlamsızlığın ortasında anlam aramak, insanın en soylu ve derin çabasıdır.
İyi Okumalar...
albertcamus #düşüş eserinde, ben merkezli birinin hayatına giren insanları, özellikle kadına yönelik savruk tutumunun pişmanlığı, ilerleyen yıllarında yalnızlaştıkça bu pişmanlığın hezimete uğrattığı ruhsal çöküntüyü, düşüş olarak adlandırmış.
Eser; birden fazla benliği olan, adeta dissosyatif vakası gibi, duygu-durum bozukluğu olduğu izlenimi
Albert Camus bu eserinde varlığı sorgulamakla kalmamış aynı zamanda siyaset alemini, evlilik yaşamını, ikili ilişkileri, dini de içine katmıştır. Esere ismini, Paris’te bir genç kızın kendini köprüden aşağı atması ve karakterimizin de bu duruma tepkisiz kalması sebebiyle bir içsel konuşma olarak vermiştir. Kitabın başında yargıç olarak tanıtır kendini, ilerleyen bölümlerde sevgili, peygamber ve hiçliğe kadar gider. Kitabı okurken Hollanda’nın değişen havasını ve karakterimizin ruh halinin de buna göre değiştiğini görürüz. Kah kendini yerer kah kendini herkesten üstün görür. Aslında içsel bir hesaplaşmadır kendisiyle. Köprüden kendini atan kız aslında karakterimizin yaşamını ve varlığını sorgulamasına sebep olmuştur. Kitabın sonuna değin pişmanlık duyup duymadığını anlayamayız. Kitabın sonunda dahi bu intihar olayından bahseder. Ve “ Su ne kadar da soğuktur.” Der. Bir kaçıştır bu aslında bir bahaneye sığınmadır.
Albert Camus en sevdiğim yazarlar arasında olmasının sebebi o kendi yaşamını sorgularken aslında size de kendi yaşamınızı sorgulanıza fırsat vermesidir.
Keyifli Okumalar…
Belirli aralıklarla tekrar tekrar okunabilecek her okunulduğunda da farkli anlamlar çıkarılabilecek eser "Düşüş". Tam bir sohbet havası eşliğinde tek bir anlatıcı ve ben diliyle anlatılmış olmasına rağmen sıkmıyor.
Parisli başarılı bir avukat olan Jean-Baptiste Clamence ünlü ve kadınları etkileyen çekici bir erkektir.
Çirkin ve köhne bir barda geçmişini anlatırken başlarda kendini güçlü ve başarılı anlatırken sona dogru başarı saydınlarının başarı olmadığının farkına varır ve anlatımı başarısızlık, yoksun kaldıklarını anlatmasına evrilir.
Sonlara doğru içsel hesaplaşması yüzleşme yerini verir anlatımlarında.
Umutsuz, karamsar bir havayı alan son kısımlarda ben diliyle kendi iki yüzlülüğünden bahseden Jean-Baptiste Clamence karakteri modern topluma sağlam gönderme yapıyor.
Ara ara yeniden okumak isteğim sebepli bu kitabı kitaplığıma alırım.