Duvar ve Adam
Sercan LeylekEn Yeni Duvar ve Adam Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni Duvar ve Adam sözleri ve alıntılarını, en yeni Duvar ve Adam kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.310 üzerinden
Bu kitapla 
Hilalin Gölgesindeki Adam sayesinde tanıştım... Öyle güzel yorumlamıştı ki alıp okumamak elde değildi... Öyle akıcı bir kitap ki dün başladım bugün bitti. Bu aralar farklı kurguları sever oldum konusu o kadar ilginç geldi ki... Yazar önce bu kitabı senorya olarak yazmış sonra romana çevirmiş.
1942 yılında nazilerden kaçarken ilginç bir şekilde ortadan kaybolan Yahudi Anna Sophie ile 2017 yılında bir duvarın yanından geçerken bir ses duyan ve sonrasında duvara hapsolan Anna Sophie ile konuşmaya başlayan Yakamoz' un hikayesi...
Böyle anlatınca garip gelmiş olabilir ama yazar öyle güzel anlatmış ki şimdi ne olacak derken kitap bitiverdi... Ayrıca 2017 yılında ilk kez Norveççe olarak yayınlanan bu kitap Norveç Kültür Fonu tarafından da ödüllendirilmiş benden söylemesi...
Spoiler içerebilir.
Sercan Leylek'in okuduğum ikinci kitabı. Okuduğum iki kitabından yola çıkarsam, yazdıklarının temposu çok hoşuma gidiyor. Gizem ve akıcılığı sayesinde bir bakmışsınız ki son sayfalara gelmişsiniz. Fakat bu son tatmin etmeyen bir son değil. Bir masalın son yazısını görmek gibi dingin. Ki gerçekten bir masaldı sonu.
Sevdiğim başka olay ise farklı konuları birleştirmesi ve hiç beklenmedik motifler eklemesi. Önceki kitabında bilim kurgu ve tarihi, bu kitabında fantastik ve tarihi birleştirmesi gibi. Türk yazarlarda bilim kurgu, fantastik alanda çok fazla eser görmüyorum ya da bana denk gelmiyor. Bu yüzden yazdıklarının daha çok kişi tarafından okunmasını isterim. Kendine has bir tarzı var. Motif derken; kitabın başındaki Mısır sahneleri oldukça güzel bir hava katmış mesela. Daha uzun olmasını isterdim.
Kitabın içinde birçok gönderme var. Savaş Sanatı kitabı gibi. Ben onu okurken çok sıkılmıştım. Bunu nerede kullanır ki bir insan diye. Duvar ve Adam'ı okuyunca kullanılıyormuş dedim. Keyifliydi.
Ayrıca şunu fark ettim: İki kitap da bana başrol aynı kişi hissini verdi. Farklı nedenlerle olsa bile doktora gitmeleri, yalnız yaşamaları vs.
Güzel bir hayal gücü olan yazarın diğer kitabını da okumayı düşünüyorum. Tavsiye ederim. Keyifli okumalar.
Bu güzel kitap için teşekkürler 
Sercan Leylek
Not: Bunu söylemezsem eksik kalırdı. Bilmiyorum Norveç'te işler nasıl yürüyor ama bir yeri bana çok saçma geldi. Kimseye zararı olmayan bir insanı hastaneye kapatmak çok saçma değil mi? Konuşsun dursun duvarla kime ne? Çok kızdım ben o olaya. Tabi orada işler öyleyse yazarın yapacak bir şeyi yok :(
Anda sıkışıp kalmak nasıl bir duygudur acaba? Biraz düşündüm ve korkunç olduğuna karar verdim. İster mutlu iken, ister acı çekerken hiç fark etmez zamanın durduğunu, görünmez olduğumu ve her şeye şahit olup, beni kimsenin fark etmediği,
görmediği bir duvarın içinde olma hissi bile canlı canlı mezara girmek kadar ürkütücü geldi bana...
Duvar ve Adam adlı bu eser tam da yukarıda saydığım konu üzerine kaleme alınmış. Kurgusu oldukça dikkat çekici. Yahudi bir kız olan Anna Sophie ile Türk genci Yakamoz Öztürk'ün hikayesi Norveç'in Oslo kentinde başlıyor ve okuru hemen romanın kahramanlarından biri olan Anna Sophie'nin duvarın içine sıkışması gibi esir alıyor. Öncesi ise biraz tarih, biraz fantastik ve gizemle örülü. Her sayfasında acaba ne olacak sorusuna cevap arayarak okudum...
Yakamoz'un yaşadığı psikolojik rahatsızlığı sebebi ile duvar önünde duyduğu sesler ve yaşadığı olayların sanrı mı gerçek mi olduğunun sırrını son sayfalara kadar taşımayı başaran değerli 
Sercan Leylek i tebrik etmemek mümkün değil. Temposu hızlı, yazım dili sade ve anlaşılır olan bu eseri tüm okurlara tavsiye ederim. Yazarın diğer kitaplarını da mutlaka okuyacağım.
