"Teşekkürler Ekselansları. Biz İttihatçılar aynen ağaçlar misaliyizdir. Bilmem sizin dilinizde "Ağaçlar Ayakta Ölür" diye bir deyim var mıdır? İşte öylesine bir teşbihle kaydedeyim Ekselansları. Biz Türkler, kökleri tarihe inen ulu bir çınarız. Düşmanlarımız ise bu çınarın toprak seviyesinde biten zehirli mantara benzerler. Mantar bölgesinde yaşadığı çınarı gördükçe kıskançlıktan ne yapacağını bilemez, zehrini salarmış. Her sonbaharda ağaç yapraklarını döktükçe, işte sonu geldi diye sevinirmiş. Talat, ben ve arkadaşlarım bu muazzam çınarın yapraklarından bir demetiz. Bu yapraklar zamanı gelir , dökülür. Yerine her bahar daha taze, daha canlıları fışkırır.
Ölümü sadece Allah'ın emri olarak kabullenmeye amade o gönüller, kul kısmının şımarıkça bir güdüyle Türk'ü ölüme mahkûm etmesine karşı dikilmeyi elbette bileceklerdir.
Ermeni meselesi, tehcir çeşitli kahramanlar aracılığıyla kurgusal olarak anlatılmış. Farklı kahramanların ağzından romanın altarılması güzel bir detay olmuş. Tarihe ilgi duyanlar okuyabilir
Şu ittihatçılık insan bünyesini öylesine saran bir ruhtu ki, onları en müşkül anlarda ve en uygunsuz mekân ve şartlarda bile o gönül bağı ile raptedildikleri vatanlarının kurtarılması için gayret göstermeye itiyordu.