Duygu Keşifleri

Banu Yaşar

Oldest Duygu Keşifleri Quotes

You can find Oldest Duygu Keşifleri quotes, oldest Duygu Keşifleri book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Kuralsız cümleleri severim ben, bir de vakitsiz zamanları… "
"Bir şeyi hesap etmediğinde, sadece yüreğinin sesiyle yol bulmaya çalıştığında, yaptığın her şey, önce seni terbiye ediyor, önce senin yaralarını sarıyor. "
Reklam
"Duyguları kalbin derinliklerine gömmek yerine, kelimelerin penceresinden nefes aldırılırsa, bir şifâcıya dönüştüklerine şahitlik ettim…""
Hayat hiçbir zaman ve hiçbir kimse için düz bir yol olmamıştır. Önüne çıkan her bir tümsekte hayata dair algıların da değişir. Bütün kalıplarını tekrar oluşturursun. Hayat, işte budur dediğin her cümlede, atladığın her tümsekte değişir. Geldiğin her yaş dilimi kendine ve yaşadıklarına başka bir pencereden bakmayı öğretir. Büyümek denen şey de budur aslında…
Tam anladığını ve çözdüğünü düşündüğün zaman, yeni bir soru tarzıyla karşılaşırsın. Hayatına belli zamanlarda giren her şey ve herkes senin büyümen, anlaman ve daha da özgürleşmen için birer görevlidir. Görevlerini yapar ve kendileri de fark etmeden çekip giderler hayatımızdan. O hiçbir şeyi döküntü olsun diye yaratmaz. Karşılaştığımız, sevdiğimiz, öfkelendiğimiz, aradığımız ve bulduğumuz her şey belki de yaşayacağımız diğer şeylerin alt yapısını oluşturur.
‘Neden hep aynı şeyleri yaşıyorum, niye hep aynısı oluyor, neden ben, bunu hiç hak etmedim ki’ diye ne kadar çok söylenirir dururuz.. Şifreyi çözemedikten ve anlamadıktan sonra, aynı soruların sorulmasından daha doğal ne olabilir ki….Ben bunu niye yaşadım ki diye sorarız kendimize ve neler olduğunu anlayamayız… Bize kalan onları nasıl karşıladığımız ve nasıl uğurladığımızdır aslında . Her gelen, bir misafir niyetiyle gelir, görevini yapar ve gider. Aşırı sahiplenmek, tutkuyla bağlanmak, onsuz yapamayacağımızı düşünmek hayatı zorlaştırır yüreğimize… Sürekli şikayet etmek ve sızlanmak da sadece zaman kaybettirir insana…
Reklam
Hissettiğimiz duygu, çoğu zaman olayın kendi gerçekliğinden daha yoğun yaşanır. İçimizde farklı anlamlar yükleriz yaşadıklarımıza, hayatın sonu gibi gelir her gelen… Öylesine yanar ki içimiz, hep orada, o acıyla kalacağımızı ve bundan hiç kurtulamayacağımızı zannederiz.Çoğu zaman olaylar değildir canımızı acıtan… Onu nasıl algıladığımız ve nasıl yorumladığımızdır aslında…
Yaşamdaki acılar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Acının miktarı hep aynıdır. Ancak bu acının acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Acın olduğunda yapman gereken tek şey, acı veren şeyle ilgili duygularını genişletmektir.
Hep bir şeyleri beklerken, geçen zamana ömür diyoruz . Arada geçen vakitler, hayatımıza uğrayan insanlar ve olaylar, bu kayıp zamanların garip yolcuları olarak belli belirsiz çekip, gidiyorlar…
382 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.