Duygular; Öfke, Kıskançlık ve Korkuyu Aşmak

Osho
Hiç öfkelenmeyen ve öfkesini sürekli kontrol eden bir kişi çok tehlikelidir."
"Kendine başkalarının gözünden bakma Senin gözlerin var, sen kör değilsin. Ve senin kendi iç dünyanın gerçekleri var.”
Sayfa 58
Reklam
Duygular sürekli olamaz. Bu nedenle onlara duygular (emotions) denir; İngilizce'deki bu sözcük, hareket anlamına gelen motion'dan gelir. Onlar hareket eder; bu yüzden de onlar duygulardır. Birinden diğerine sen sürekli olarak değişirsin.
Bastırılan duygular.
Ancak unutma oraya attığın her ne olursa olsun giderek daha çok senin bir parçan haline gelir. O senin ellerine, kemiklerinin içine, kanına; kalp atışlarının içine siner.
BİZ hayatın kendi bütünlüğüne, gündüzlerine, gecelerine güneşli günlerine ve bulutlu günlerine inanıyoruz. Biz hayattaki her şeyden keyif alınacağına inanıyoruz. Sadece biraz daha farkındalığa, gerçekleşmekte olanın daha fazla bilincinde olmaya ihtiyacın var. Sen zihnin değilsin, sen bedenin değilsin. Senin içinde bir yerlerde zihne, duygulara, fizyolojik tepkilere bakabilecek olan bir tanık var. BU TANIK SENSİN.
En üzgün insan dahi gülümser, ve sürekli gülen insan bile arada bir ağlar ve gözünden yaşlar akar. Duygular sürekli olamaz. Bu nedenle onlara duygular (emotions) denir, Ingilizce'deki bu sözcük, hareket anlamına gelen motion'dan gele Onlar hareket eder, bu yüzden de onlar duygulardır.
Reklam
Hayat sahip olunamaz. Onu avucuna alamazsın. Ona sahip olmak istersen ellerini açık tutmak zorundasın.
ÖFKELENMİŞ KÜÇÜK BİR ÇOCUĞA BAK. Ve o zaman, onun güzelliğini hissedeceksin. Onun tüm varlığı içindedir. Işıldar. Yüzü kıpkırmızıdır. Bu kadar küçük bir çocuk tüm dünyayı yok edebilecek kadar güçlü görünür. Ve çocuk bir kez öfkelendiğinde ne olur? Bir dakika, birkaç saniye sonra her şey değişir ve o yeniden mutludur ve evin çevresinde koşup dans ediyordur. Bu niçin sana olmaz?
Eger belli bir duygunun farkına vararak duygunun kendisi oluyorsan, şayet duygu yayılıyor ve senin varlığın haline geliyorsa o, olumludur. Farkındalık iki durumda değişik şekilde çalışır. Şayet o zehirli bir duyguysa, farkındalık aracılığıyla ondan kurtulursun. Şayet o iyiyse, mutluluk vericiyse, keyif vericiyse onunla bir olursun Farkındalık onu derinleştirir. O halde benim için kriter şudur: Şayet bir şey senin farkındalığınla derinleşiyorsa o iyi bir şeydir. Şayet bir şey farkındalık aracılığıyla kayboluyorsa o kötü bir şey. Farkındalığın içinde barınamayan şey günahtır ve farkındalığın içinde büyüyen şey sevaptır. GÜNAH VE SEVAP TOPLUMSAL KAVRAMLAR DEĞİLDİR, onlar içsel farkındalıklardır.
Diğer kişi sana hakaret edebilir. Fakat sen kızmazsın; tam tersine bu olay üzerine derin düşüncelere dalarsın: Niçin o sana hakaret ediyor? Belki de o haklıdır. O zaman ona kızmaktansa şükran duymalısın. Belki de o haksızdır. Şayet haksızsa onun yanlışı için niye kendi kalbini öfkeyle KAVURASIN?
Reklam
BASTIRMA NEDİR?
BASTIRMA yaşaman gerekmeyen bir hayatı yaşamak demektir. BASTIRMA hiçbir zaman yapmayı istememiş olduğun şeyleri yapmaktır. BASTIRMA olmadığın bir kimse olman demektir. BASTIRMA kendini yok etmenin bir yoludur. BASTIRMA intihardır, elbette çok yavaş bir şekilde Ama çok kesin, yavaşça zehirlenmedir. İfade etmek hayattır, bastırma intihardır.
KORKU ÖFKENİN DİĞER YÜZÜDÜR. Ne zaman korksan, korkunu gizlemenin tek yolu öfkelenmektir çünkü korku seni ele verir. Öfke senin etrafında bir perde yaratır; onun arkasında gizlenebilirsin.
HER şeyin enerjisi vardır: KORKU ÖFKE KISKANÇLIK NEFRET. Sen tüm bu Şeylerin hayatını Tükettiği gerçeğinin Farkında değilsin.
Resim