Bizi mesut eden eğer bir insansa elbet bir gün ölecek, müzik parçası ise elbet susacaktır,
'Kitapsa onu da okuyup sonuna varmayacak mıyız? Biz mesut bir anın «hiç değişmeden» uzamasını dileyebiliriz, bu mümkün. Fakat dileği daha içimizden geçirdiğimiz anda bile pekâlâ biliriz ki zaman durmayacaktır. Hattâ elimizde olsaydı da «mesuduz» dediğimiz anı durdurabilseydik, bir müddet sonra o anın bize verdiği saadetin de, zamanla yeniliğini kaybedeceğinden, sıfıra doğru inmiye başladığını görürdük.
Kimse önümüzde, yokluğumuzdaki gibi konuşmaz. İnsanlar arasındaki dostluk da sadece bu karşılıklı aldatmaya dayanır. Her insan, dostunun kendi yokken hakkında söylediklerini bilse, pek az dostluk kalırdı.
Şu kararı vermek de çok kolay değil: «Bu kadına hayatım boyunca bağlanıyorum. Onu seçtim; artık amacım hoşuma gidecek kadını aramak değil, fakat seçmiş olduğum eşimin hoşuna gitmiye çalışmak olacaktır.»
Evlilikte esas olan da bu karardır.