Hayatımız boyunca bize, duygularımızı dikkatle kontrol altında tutmamız ve bunu da sadece belli zamanlarda ve belli yerlerde yapmamız gerektiği öğretildi. Bu kural, özellikle iş hayatında çok geçerlidir. Çalışırken duyguları belli etmek, profesyonelliğe aykırı bir davranış olarak görülür. Hepimiz, en büyük hata ve pişmanlıklarımızın, fazlasıyla duygusal olmaktan kaynaklandığına inanırız. Bu tür durumlar, duygularımızın bizi esir aldığı zamanlarda ortaya çıkar. Bununla birlikte duygular, 300 milyon yıl öncesinin (yani türümüzün devamı için duygulara ihtiyaç duyulduğu dönemin) kalıntılarıdır.
Duygusal Zeka Yöneticisi deyimi, sadece duyguların önemli olduğu düşüncesine dayanmaz. Bu deyim, doğru kararlar vermek, sorunlar karşısında en doğru tutumu sergilemek ve değişime ayak uydurup başarıya ulaşmak için, duyguların önemli ve çok gerekli olduğu anlamına gelmektedir. Elbette bu, her yaptığımız satıştan sonra neşeyle hoplayıp zıplamamız veya terfi edildiğimiz için üzüntüden kendimizi yiyip bitirmemiz anlamına gelmiyor. Duygusal Zeka Yöneticisinin asıl amacı, geleneksel bakış açılarını yıkıp daha akılcı bir yaklaşım getirmektir.
Giriş'ten