Ebedi Gelin Sözleri ve Alıntıları
Ebedi Gelin sözleri ve alıntılarını, Ebedi Gelin kitap alıntılarını, Ebedi Gelin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yüklü bir şey aldıysan ağırlığından şikayet etme."
Sayfa 46 - Ufuk KitapKitabı okudu
Herkesin ayrı bir alınyazısı vardır. Tam da öyle, herkesin kaderi farklı. Bu her zaman böyle olmuştur. Kimse bundan kaçamaz... Kişi, feleğin karşısına çıkaracaklarını beklerken günler gelir geçer. Beklentiler ise son güne, son saate kadar baki kalır... Ve bu her zaman böyledir.
Sayfa 36Kitabı okudu
" Her bir aşkın kendi hikayesi ve her aşk acısının da özel bir nedeni var "
Aydana'nın önünde diz çökerek onun huzurunda sonsuzluk armağanını reddetmek için aşkın hiçbir sebebinin olmadığı ve de olamayacağı konusunda gökleri tanıklığa çağıracağını hayal etmişti. Zira aşk, aşıkların sonsuzluğa giden; teke inmiş iki şeritli yoludur ve aşkın duygusal alanının kasıtlı olarak yok edilmesi sonsuzluğa tecavüzdür. Ne de olsa aşk bir ölümsüzlük çabasıdır ve herkesin Tanrı'nın çizdiği bu yolda yürümesi gereklidir...Lakin payına yine de ne kadar aşağılanma düşecekti kim bilir? Bütün bunlara kimin ihtiyacı vardı ki? "Hollywood hayali kuran bir yıldızın, tamamen şov dünyasına ait olan birinin zamanını dağlarda bir yerde, ruhları, Ebedi Gelin'i bekleyerek boşa harcamasına değer miydi? Komik!
Sayfa 90 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
Her zaman ve herkes için değişmez olan bir gerçek var: Hiç kimse önceden kaderini, başına gelecekleri bilemez; sadece hayat bunu gösterir. Kader, başka türlu nasıl olurdu ki? Bu her zaman böyleydi. Dünyanın yaratılışından, cennetten kovulan - bu da bir kader değil mi? -
Adem ve Havva'dan günümüze kadar her dakika, her saat, her gün, her asır, herkes ve hepimiz için kaderin sırrı, ebedi bir bilmece olarak kalmaktadır.
Sayfa 7 - Elips Kitap, 5.Baskı Kasım 2010, Çevirmen: Ahmet PirverdioğluKitabı okuyacak
Yandaş ve fondaş gazetecilik; günümüz
Bugün gazeteci, ahırdaki domuz gibidir; nasıl beslersen öyle öter. Gazeteciler de televizyondakiler de aynı.
Sayfa 32 - KetebeKitabı okudu