Ebu Cehil Çağında Muhammedi Kız Olmak

Ömer Faruk Korkmaz

Ebu Cehil Çağında Muhammedi Kız Olmak Posts

You can find Ebu Cehil Çağında Muhammedi Kız Olmak books, Ebu Cehil Çağında Muhammedi Kız Olmak quotes and quotes, Ebu Cehil Çağında Muhammedi Kız Olmak authors, Ebu Cehil Çağında Muhammedi Kız Olmak reviews and reviews on 1000Kitap.
Ümmete hizmeti en büyük nimet bilen, göğsünde kor gibi yanan bir dava derdine sahip, mesai mefhumunu rafa kaldırmış, gözü yükseklerde Allah adamı bir evlat yetiştirebilmek... Ahir zamanda Muhammedi kadın olabilmenin en temel hususiyetlerinden biri olsa gerek...
Hz. Asiye Validemiz
O Asiye ki, kocası Firavun'un ilahlık iddia edecek kadar azgınlaştığı bir dünyada "Ya Rabbi, bana Cennet'te bir köşk bina eyle, beni Firavun ve amelinden ve zalim topluluktan muhafaza eyle" diye duada bulunmuştu. Rızayı gazaba tercih etmişti Asiye annemiz. Ve bu tercihi sebebiyle Allah, onun ismini ebedileştirmiş ve onu, kıyamete dek şu gök kubbe altında okunacak Kuran'da bu ümmetin kadınlarına örnek göstermişti.
Reklam
Yozlaşmış Çağda Muhammedî Kız Olabilmek
Muhammedî kız olabilmek, O (s.a.v) 'na gelen vahiyde anlatılan kadın duruşuna sahip olabilmektir her şeyden önce. Âsiye olabilmektir Firavun'un düzeninde... Bunca isyana, sınır tanımazlığa rağmen kul kalabilmektir Rahmân'a...
İslam'a göre kadın bir medrese idi. İyi yetiştirilip topluma kazandırıldığında ardı sıra tertemiz ırkları eğitebilecek koca bir medrese.. Kadının evinde çocuklarına annelik yapmasını ve cemiyete insan yetiştirmesini küçümseyip "kölelik" olarak niteleyenler, kendi çocuklarını ihmal ederek herhangi bir kreşte veya okulda başkalarının çocuklarına ders vermesini yere göğe sığdıramadılar.
Zira özgürlük denen şey sadece yapmak istediğini 'yapabilmek' değil, istemediğini de 'yapmama iradesine sahip olabilmek'tir.
Özetle, Kur'an'ın zaviyesinden meseleye bakacak olursak kadın erkek arasında bir eşitlikten ziyade eşdeğerlilikten bahsetmemiz gerekmektedir. Birbirlerini tamamlamaları neticesinde ortaya dinamizmin çıktığı artı ve eksi kutupları gibi kadın ve erkek arasındaki münasebet de eşdeğerlik esası üzerinden ele alınmalıdır. Eşitliği sağlamak için, birbirlerine eşdeğer olan artı ve eksiyi aynı konumda koyma çabası ne kadar saçma ve faydasızsa kadın-erkek eşitliği söylemi de bu denli içi boş ve anlamsızdır. Vahyin erkek ve kadına çizdiği çerçevenin dışında kalan söylem ve uygulamaların tamamı kadına zulüm olduğu gibi erkeğe de zulümdür. Bu anlamda eşitlikte adalet yoktur fakat adalette eşitlik vardır diyebiliriz.
Reklam
307 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.