Ebuzer asil bir duruşun simgesi olarak unutulmayacak kitaplar arasında yerini aldı. Yazanın şiddetli cümle kurgusu, cümlelerin katışıksız duygular beslemesi, asil bir yüreğin fırtınalarını ve bu hengâmede çölleri ayaklaması, bir seyyah olup vatandan vatana göçen bir duruş ile karşımızda beliriyor Ebuzer.
Hakan Albayrak’ın hızlı ya da kendi tabiriyle çabukromanıdır. Elinize aldığınız andan itibaren bırakmaya kıyamadığınız kitabın sayfaları az olmasına karşın hakkında yazılan yazılar sayfalar dolusudur. 71. sayfada son bulmasına rağmen hayatımızda hiçbir zaman son bulmayacaktır Ebuzer.
Harika bir kitap
İslam , insanın sürekli duvarlarına çarparak hayatını zorlaştırdığı dar ve karanlık bir sokak gibi algılanamaz.
tam tersine İslam ; geniş ferah insana özgürlük hissi veren çiçeklerle , yeşilliklerle ve neşeyle dolu bir yoldur. Bir müslüman bütün hayatı boyunca işte bu yolda yürümelidir.
Ebuzer, bir yandan içimize sıkıntılar düşüren karmaşanın röntgenini çekerken, bir yandan da bağlısı olduğumuz insani damarın, yani Malcolm'ın, İmam'ın, Aliya'nın ve öteki mübarek yolcuların 'yol'una dair umut verici kıvılcımlar çaktırıyor. Böyle düşünsel bir çabaya, böyle sorumlu bir vicdana ve böyle sarsıcı bir metne ihtiyacımız vardı.
Kitabın üslubu mükemmel!
Kitabın içinde Nurettin Şirin gibi hainlere ithaf var.
Bu bizi şaşırtmasın.
Çünkü kitabın ilk baskısı 2000 yılında yapılmış.
Nurettin Şirin seneler sonra kendisini hapisten çıkaran Recep Tayyip Erdoğan'a hapisten çıktığı gün ki, 2000 yılların bir kaç yıl sonrasında idi, akşamı başbakana hakaret ve tehdit ile toplantı düzenleyerek gerçek yüzünü göstermişti.
Sonra da İran ve şiilerin tarafında olduğunu ilan edip katliamlarına açıktan destek verdi.
Bunları dikkate almayı unutmayalım.