Yazar bu kitabında ülkücülük ve yozlaşmışlığa karşıt görüşlerini, kendi dönüşüm süreçlerini, kitaplarının öykülerini anlatıyor. Ayrıca kendisi de Alman ırkından olmasına rağmen “Almanlar çekilmez şeylerdir benim için” diyerek neredeyse kitabın her bölümünde birçok eleştiride bulunuyor.
Sizler de benim gibi yazarı ilk kez okuyacaksanız bu kitabından başlamanızı öneririm. Eğer yazarın dilini beğenir de okumaya devam etmek isterseniz bu süreçte sizlerin başucu kitabı olacaktır.
Yazara ve kitabına dair yorumum ise şu şekilde:
Öncelikle Nietzsche’ nin kolay bir yazar olmadığını göze alarak bu yola girmek gerekiyor. Kitabı okurken bir bölümü üçüncü okumanın sonunda anladığımı düşünürsek oldukça zorlandığımı söylemek istiyorum :) -bu konuda sesli ve öğretici tarzda okumak bir nebze de olsa işimi kolaylaştırdı- Zaten kendisi de yazıları için: “Yazılarımın havasını soluyabilen, bunun bir yüksek yer havası, s e r t bir hava olduğunu bilir. O hava için yaratılmış olmalı insan, yoksa oldukça büyüktür üşütme tehlikesi.” (s.8) diyor.
Fakat sayfa 47 ‘de okuduğum bu söz: “Bana öyle geliyor ki, bir kimsenin kitaplarımdan birini eline alması, kendine verebileceği en yüksek pâyedir.” kitabı okuduğum süreçte benim için motivasyon kaynağı oldu. Bazı bölümleri defalarca okusam da sonucunda anladığım her bir cümleyle gurur duyarak ruhuma bir adım daha yaklaştığımı hissettim.
Nietzsche ‘nin “Bu soylu ve ince dünyaya girebilmek benzersiz bir seçkinliktir.” diye tabir ettiği ‘Felsefe Dünyası’ belli ki benim için uzun bir yolculuk olacak.. :)
Okumak isteyenlere de şimdiden keyifli okumalar diliyorum.