Ecdadın Gözyaşları Sözleri ve Alıntıları
Ecdadın Gözyaşları sözleri ve alıntılarını, Ecdadın Gözyaşları kitap alıntılarını, Ecdadın Gözyaşları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Mahkûmların kurşuna dizilmeden önce uğradıkları bir bekleme salonuydu mahkeme. Ne doğru dürüst yargılama vardı, ne de savunma hakkı.”
İtalyanların, kendilerince kurdukları divanı harp mahkemelerinde.
Sayfa 75Kitabı okudu
“Düşman köpek gibidir. Kendisinden korkulmadığını bildiği vakit kuyruğunu kıstırıp gider. Yok, kendinden korkulduğunu anladı mı başına musallat olur.”
Sayfa 13Kitabı okudu
-Komutanım biz neden bu mahkeme işiyle uğraşıyoruz. Geceleyin bütün esirleri öldürelim olsun bitsin.
-Bende seninle aynı fikirdeyim yarbay. Ancak onlarca esirin birden öldürülmesi çok yankı bulur. Sonra Avrupa’da kimi kendini bilmezler italya’ya laf edecek olurlar.
Sayfa 75Kitabı okudu
“Niyet ettik Beytullah’a gitmeğe
Hacer-ül esved’e yüzler sürmeğe
Arafat’da hem vakfe durmağa
Takdir her tedbiri bozar, dediler.
Üsküdar’dan azmeyledik Hak yola
Bilinmez ki başımıza ne gele
Gözümüzü yaşı karıştı Nil’e
Nice bin can telef oldu dediler.
Geldi şaki yolumuzu bağladı
Hasret ile yüreğimiz dağladı
Gökte melek, yerde insan ağladı
Hacılara yazık oldu dediler.
...
Kılıç, mızrak üstümüzde oynadı
Şamlılardan bize imdat olmadı
Neşâti, Âl-osman’da gayret kalmadı
Ya İlahi senden imdat dediler.”
Sayfa 72Kitabı okudu
“Meğer teneşir ile taht arası ne kadar kısaymış.”
Sayfa 65Kitabı okudu
Zaman, gidenin geri gelmeyeceğininin belli olmaya başladığı zamandı. Kaybedilenlerin tekrar kazanılabileceğine dair bir ümit saklanıyordu bütün ruhlarda.
Sayfa 54Kitabı okudu
-Muhasaraya hepsi birden gelmişlerdi değil mi?
-Efendim zatı âliniz hiç osmanlı’ya karşı tek başına savaşan kâfir gördü mü? Her vakit hepsi birlik olup öyle gelmezler mi?
Sayfa 37Kitabı okudu
Uçsuz bucaksız tarih yolu boyunca üzerinden umarsızca geçip gidilen nice hadise vardır, bu yolda bir çakıl taşı hükmünde olan hadiseler... Bir de tarihin kendi hızlı akışı ve gürültü patırtısı arasında duyulmayan insan sesleri vardır. Bu sesler bazen geçmişten günümüze uzanan bir iniltili bazen bir sızlanma bazen de bir haykırıştır.
Yüksek medeniyet demek düşmanları ortadan kaldıran değil düşmanlığın doğmasına fırsat vermeyen medeniyet demekti.
Osmanlı'nın artık sadece tarih kitaplarına hapsolduğunu söyleyip de kalbini incitmeye gönlüm razı olmadı, kıyamadım. Sadece, gelecek dedim.
Sayfa 95Kitabı okudu