Sosyal medyada Şeref Düzyatanlar adlı karaktere ait 3 seriden oluşan birinci kitap. Anadolu'da geçen ve Almanya ile bağlantısı olan bir hikayeden bahsediliyor. Kitaptan ne beklediğinize bağlı olarak beğenmeyen ilgilenmeyen umduğunu bulmayan kişiler var sosyal medyada ve gerek 1k da. Ben yakından takip ettiğim için ve esprilerine katıla katıla güldüğüm için tam olarak benim için uygun bir mizah kitabı diyebilirim.
Son zamanlarda okumaktan keyif aldığım en değerli kitaplar arasında favorim diyebilirim.
Son derece sürükleyici ve gerçekçi bir anlatıma sahip.
Kütahya'da bir kafede tesadüfen seçip okuduğum bir kitaptı kısıtlı zamanıma rağmen okuyup bitirmek durumunda kaldım çünkü o denli merak uyandıran hikâyeye sahipti.
Herkese tavsiye ederimm.
Çok kötüydü.
Arka kapak tanıtımına aldanarak, sıra dışı karakterlere sahip, kara mizah barındıran bir absürt komedi okuyacağımı zannedip; herhangi bir kurguya sahip olmayan, komik olduğu düşüncesiyle sunulan diyalogların tebessüm bile ettirmediği, zaten bir edebi değer vaat etmediği gibi hoş vakit geçirmemi de sağlamayan bir kitapla karşılaştım.
Arka kapakta Ayhan Sicimoğlu'nun kitap hakkındaki yorumuna denk gelince eğlenceli bir şeyler okuyacağımı sanmıştım, ama inanılmaz yanılmışım.
Ön kapaktaki "macera başlıyor" vaadine dair bir kurgu kırıntısı bile göremeyince, matbaa hatası olarak değerlendirmeye karar verdim.
Hele hele sonlara doğru yakın siyasi tarihimizin halka yansımasına dair kesitler verilmesiyle iyice modum düştü, zira kitapla ilgili başlıca sorun burada da devam ettirilip konu hiçbir yere bağlanmamıştı. Kitap yarım bırakmayı sevmiyorum, ama sayfa sayısı biraz daha fazla olsaydı kendi ellerimle kendime işkence yapmayı da göze alamayacaktım.
Kitapla ilgili yapabileceğim yegâne olumlu yorum; tek sempatik karakter olan Papaz Dimitri'nin konuşmasının yazıya başarıyla aktarılması ve okuyormuş gibi değil de başarılı bir oyuncu tarafından seslendiriliyormuş gibi hissettirmesi.
Emeğe saygım sonsuz, ama herkes de kitap yazmamalı. Bu vesileyle yazarını, gerçek adını kullanmadığı için takdir ediyorum.
Çok uygun fiyatlı olduğu için diğer kitabını da almıştım (bkz.
Histerik ) ama kitapsızlıktan zehirlenene kadar elime alacağımı sanmıyorum maalesef.
Eğer kendi mahallesinde de bebekler çöpe atılmaya başladıysa bu gerçekten kıyamet alametiydi. Bilirdi ki mahallesinde ekmeği çöpe atmaya korkan komşuları bebeği çöpe atmaya başladıysa dünyanın çivisi çıkmış demekti.
Şeref Düzyatanlar sosyal medyadan tanıdığım, bol mizah-ironi içeren, eğlenceli bir hesap. Yazarın kim olduğunu, kadın mı erkek mi, hiçbir bilgi edinemedim. Sadece Tokat'ı çok fazla vurgulaması hasebiyle sanırım Tokatlı. Ve hemşehrimin kitabını okumayı heyecanla istedim. Ancak hayalkırıklığına uğradım diyebilirim.
Ben ağız dolusu gülerim beklentisiyle açtım kitabı ancak 3. sınıf öğrencisine hitap eder cümlelerle, gereksiz uzatılmış diyaloglarla, kitabın gidişatına etkisi olmayan gereksiz fazla kurgu ile açıkcası beklentimin çok altında kaldı. Yer yer mizahı hissettim tabi ama 5 yerde falan. Belki yazarın da çok bir edebi kaygısı yoktur bunu yazarken o yüzden okudum geçtim. Çok eleştiriyi de hakeden bir kitap değil.
Eğer kendi mahallesinde de bebekler çöpe atılmaya başladıysa bu gerçekten kıyamet alametiydi. Bilirdi ki mahallesinde ekmeği çöpe atmaya korkan komşuları bebeği çöpe atmaya başladıysa dünyanın çivisi çıkmış demekti.
Şerefin doğuşu , hayal alemlerinde yaşadığı sempatik hikayelerini okuyucuya akıcı bir dil ile aktaran yazarın öyküsü, yaşadığımız kültürlerinde ortak olmasından ötürü (Tokat-Amasya) karakterlerin ve olayların hayatımdan kesitler sunması beni kitap ile ilgili olumlu yorumlar yapmaya sevk etti. Yazarın dili ve üslubu konusunda ise bir Aziz Nesin esintisi hissettiğimi söyleyebilirim. Eğlenceli karakterler ve kültürel esintilerle yoğurulmuş hikayeler.
Bir arkadaşımın hediyesiydi. Alıp okuyayım dedim, hediye eden arkadaşımı tanıdığım için çok matah bişey beklemedim, ama zaman geçsin diye okumuş bulundum bu soğuk havada içimi ısıtan sahneler canlandırdı tabi ama onn dışında uzatılmış bir hikaye ara ara sıktı, ama beklentim yüksek olmadığı için devam edebildim, iyi okumalar..