Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Edebiyat ve Sanat Yazıları

Marcel Proust

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Şair için kelimeler salt birer işaret değildir. Kuşkusuz en başta sembolistlerin de teslim edeceği gibi, her kelime şekil ya da ahenginde, kökeninin cazibesinden ya da geçmişinin asaletinden birtakım izler taşır ve bu izler imgelemimiz ve duyarlılığımız üzerinde en az mutlak anlam kadar büyük bir çağrışım gücüne sahiptir. İşte anadilimizle duyarlılığımız arasındaki bu köklü ve esrarengiz yakınlıklar sayesinde anadilimiz yabancı diller gibi uzlaşımsal bir dil değil, şairin benzersiz bir tatlılıkla uyandırabileceği, içimizde gizli bir müziktir, adeta. Şair bir kelimeyi eski anlamıyla ele alarak onu gençleştirir, bağlantısız iki imge arasında unutulmuş harmonileri canlandırır, doğduğumuz toprakların rahiyalarını her hazla solumamızı sağlar.
Sayfa 15 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Bizi aynı anda hem daha şüpheci, hem kandırılması kolay kılmak (...) Aşka mahsustur.
Sayfa 31 - YkyKitabı okudu
Reklam
Roman Yazarının Gücü
Roman yazarı karşısında hepimiz imparatorun karşısındaki köleler gibiyizdir: Tek bir kelimeyle bizi azat edebilir. Onun sayesinde eski toplumsal konumumuzdan sıyrılıp generalin, dokumacının, şarkıcının, taşra soylusunun konumunu, köy hayatını, kumarı, avı, nefreti, aşkı, ordugâh hayatını tanırız. Onun sayesinde Napoléon, Savonarola, bir köylü, daha da önemlisi –asla tanışmayabileceğimiz bir hayatı yaşayarak– kendimiz oluruz. O yığınları, yalnızlığı, yaşlı kilise adamını, heykeltraşı, çocuğu, atı, ruhumuzu dillendirir. Onun sayesinde sırayla bütün canlıların kılığına giren gerçek Proteus oluruz. Art arda bütün bu kılıkları değiştirirken, müthiş bir güç ve çeviklik kazanmış ruhumuz için hepsinin bir oyundan, acıklı ama hoş, ama gerçeklikten yoksun bir maskeden ibaret olduğunu hissederiz. Talihsizliğimizin ya da talihimizin baskısından bir anlığına kurtuluruz; onunla ve başkalarının talihiyle oynarız. İşte bu yüzden de, güzel bir romanın son satırını okuduğumuzda, hüzünlü bir roman da olsa, büyük bir mutlulukla dolarız.
Sayfa 19 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Çocuklar gibi dünyanın benim arzularıma göre değişeceğini zannetmemi engelleyen zorunluluk duygusu, evrenin ve düşüncenin tabi olduğu yasaların sabit olduğu bilinci, sanat kuralları ansızın değiştiğinde şaheserlerin de asırlar boyunca hiç olmadıkları şekilde neredeyse tamamen anlaşılmaz olacağına inanmamı da engelliyor.
Şairlerin bedenini şeffaflaştırıp ruhlarını görmemizi sağlayan şey, gözleri ya da hayatlarındaki olaylar değil, kitaplarıdır; çünkü içgüdüsel bir arzuyla varlığını sürdürmek isteyen şey, şair geçerliliğini kaybettikten sonra varlığını devam ettirmek üzere ruhundan sıyrılmış olan şey, kitaplarındadır.
Roman yazarı karşısında hepimiz imparatorun karşısındaki köleler gibiyizdir: Tek bir kelimeyle bizi azat edebilir. Onun sayesinde eski toplumsal konumumuzdan sıyrılıp generalin, dokumacının, şarkıcının, taşra soylusunun konumunu, köy hayatını, kumarı, avı, nefreti, aşkı, ordugâh hayatını tanırız.
Reklam
Başkalarının sıradanlığının suretiyle kendi sıkıntınızın yansımasından başka şey görmediğiniz odalarda Chardin bir ışık gibi nüfuz edip her şeye bir renk kazandırır, ölü ya da canlı doğanın bütün varlıklarını ve bakışların karşısında ışıldayan, zihnin karşısında kararan manasını gömüldükleri ebedi karanlıktan çıkarır.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.