« Yazık ki bizde şimdiye kadar sanat ekseriyâ bir gaaye değil bir vâsıta oldu. Türk muharrirleri şan peşinde değil, şöhret peşinde koştular. Onun için de hikâyede Balzac, temâşâda Shakespeare, nesirde Michalet yetişeceğine sefir, yâlî yetişti.
İnsanların en asilleri olan havârîler, kahramanlara ve şâirlere şöhret değil, şan isterler. »
Sayfa 244 - İstanbul Fetih Cemiyeti, Antoine'la MüsâhabeKitabı okudu