Edebiyatımızın İçinden

Mehmet Kaplan

Most Liked Edebiyatımızın İçinden Quotes

You can find Most Liked Edebiyatımızın İçinden quotes, most liked Edebiyatımızın İçinden book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Yeryüzünde hiçbir şey, istediğini ele geçirmek kadar hayal kırıcı değildir.
Reklam
Saadet ve sevgi bence dünyanın en üstün kıymetleridir. Varlığı aydınlatan güneş odur.
Maddi kainatta hiçbir şey insa­nın içindeki büyük boşluğu, sonsuz iştiyakı doyurmu­yor. Alain'in deyimi ile, büyük ve muhteşem sarayının ortasında kralın cam sıkılıyor. Ve kral gönlünü eğlen­dirmek için ziyafetler tertip ediyor, sürekli avlarına çı­kıyor, içiyor, insanları soytarı haline getiriyor. Bunlar da deli gönlünü oyalamazsa harb açıyor. Kahveden kahveye, sinemadan sinemaya, caddeden caddeye, komşudan komşuya, beldeden beldeye dolaşan, bu kai­nat sarayının taçsız hünkarları sizin de canınız sıkılmıyor mu? Siz de içden içe bu madde aleminden nef­ret etmiyor musunuz? Siz de ebedi sevgiliye: . Bana seni gerek seni diye haykırmıyor musunuz?
Yıldızlar daima gökyüzündedir. Deniz daima vardır. Güneş her akşam gurup eder. Ve her yaz çiçekler açar ve bülbül öter. Ölüm hiçbir zaman peşimizi bırakmaz ve bir defa için kurulmuş olan saat, her anda bize nasip olan zamanı tüketir. Fakat biz günlük hayatın meşgaleleri içinde bunların hepsini unuturuz. Hesaplar, kitaplar, aldatmalar, aldanmalar… Çokları işte buna “hayat” der. Fakat kainatın, aşkın, ölümün bir daha gelmeyen anın farkında olmadan yaşanan hayata hayat mı denir? Aleladeliğin külleri arasında biz en asil duygulara kadar her şeyi kaybederiz. Bundan dolayı alçalır ve can sıkıntısı içinde kıvranırız.
İnsan can sıkıntısından kurtulmak için yalanı, fanteziyi bile sever. Milyonla­rın sinemaya koşmaları bundan değil midir?
Reklam
Batıda sürrealizm za­ten bir şehir şiiri olarak doğmuştur. Şehir insanı, kar­makarışık bir dekor içinde hummalı bir hayat sürer. Sokaklar, caddeler, meydanlar, kahveler, barlar, istas­yonlar, iskeleler, nakil vasıtaları, şehirde, köydekin­ den çok başka bir hayat çerçevesi yaratır. Şehirli, köy­lü gibi saf ve basit değil, karışık bir insandır. İç­timai farklar, sefalet, ahlaksızlık ve anarşi, şehirde daha fazla kendisini hissettirir. Esas itibariyle bir şe­hir medeniyeti olan garp, (Sürrealizm) de kendisine uygun bir ifade tarzı bulmuştur. Başlayalı bir hayli ol­duğu halde bu akımın henüz sona ermemesi de göste­riyor ki, onda modern hayata uygun bir taraf var.
Kendini daima noksan, eksik, küçük veya yarım hisseden insan, kendini tamamlayacak, sa­adete kavuşturacak büyük, ebedi, güzel bir varlığa kar­şı derin bir özlem duyar. Dinlere göre bu özlenen var­lık Tanrı'dır. İnsanoğlu yalnız ona kavuşunca bütün­lüğe kavuşur ve sonu gelmez mutluluğa ulaşır.
...hayatın güzel olmak­tan ziyade çirkin, iyi olmaktan ziyade kötü, neşeli ol­maktan ziyade hüzünlü, ümit vermekten ziyade ümit­sizlendirici, aydınlık tarafından ziyade karanlık taraf­larını, yani karamsar ile iyimseri anlatan meşhur misalde olduğu gibi bardağın dolu yarısını değil de boş yarısını görür.
120 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.