İhtiras, faaliyet anında, insanı altüst eden, bozguna uğratan bir kuvvettir. Alelade şairlerin pervasızca söyledikleri gibi o, insanı kudurmuş bir canavar haline koyar
Şair tabiatın sonsuz güzelliği ve cömertliği karşısında insanoğlunun yaşadığı boş ve sefil hayata derinden üzülür. En kuvvetli ve geniş olarak "Ağrı"" şiirinde ifade edilen bu ulvi ve trajik duygu, Dıranas'ın hemen hemen bütün şiirlerini besler.
Dıranas. "Maşar Dağı" başlıklı şiirinde bu dramın kaynağını bulur gibi olur. Tabiat ve dünyaya hapsolan insan. Tanrı ile
olan bağlarını koparmıştır. Yunus'un:
Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı
mısraı ile anlattığı ruh halini Dıranas şöyle ifade ediyor:
Boşluklarda seni arıyor
Dağ bir yanda, kişi bir yanda
Bir yaralı hayvan bağırıyor
Senden ayrı düşen insanda
Hatıra reelin öz ve arınmış halidir. Hatırada, hayat olduğu gibi bulunmakla beraber, vahşiliğini kaybetmiş hatta ihtirasın dehşetini, tabiatla gizmeye çalışıyor.
büyük dinlerin hep çölden çıkmış olması da, belki, buralarda, insanların kozmik âlemle fazla içli dışlı olmalarındandır. zira gündüz tanrı'yı pek az akla getirir. gündüz realist, gece ise mistiktir.
Sayfa 34 - dergah yayınları, birinci baskı.Kitabı okudu
Şair günlük hayatın aleladelikleri içinde, insanlığın ve çocukluğun kaybolmuş hazinelerini nasıl ve nerede bulur? Hiç umulmayan bir yerde, dilde. Evet her gün kullandığımız kelimelerin içinde gizlidir.