Edebiyatın İyileştirici Gücü
Ahmet SarıEdebiyatın İyileştirici Gücü Reviews
You can find Edebiyatın İyileştirici Gücü reviews, Edebiyatın İyileştirici Gücü book reviews, Edebiyatın İyileştirici Gücü ratings on 1000Kitap.
Edebiyatın İyileştirici Gücü
09.04.2021
Okuyarak, yazarak ve okutarak iyileştiren birçok yazarın hayatı ve eserlerinden notlar ile oluşan eser oldukça keyifli bir okuma sunuyor.
Yazım hatası: 66.S.
Kafka’yı ölümüne bir ay kala küçük bir kız için kurmaca yazmaya, Dostoyevski’nin Sibirya’nın soğuğunda kalem tutmaya iten sebep neydi? Edebiyat onlar için hayata tutunma biçimi. Bizim için de öyle olabilir mi? Yazar verdiği örnekler ve desteklediği “edebiyat insanı iyileştirir” önermesi ile bizi arınmaya, düşünmeye, sonuçlara varmaya çağırıyor. Edebiyatın terapi işlevine dair yazarın süzgecinden geçmiş ve sistematize edilmiş bilgiler kitabı olarak adlandırma mümkün bu eseri. Bi solukta okunacak. İyi ki edebiyat var dedirtecek keyifli bir kitap. Kitaba “Edebiyat neden var” diye sorduğumuzda bize en geçerli cevabın iyileştiriciliğinden dolayı olduğunu söylese de, edebiyatın bize verdiği hazzı da unutmamak lazım. Bana göre kendisi ile özdeşim kurabileceği kitaplar sayesinde sorularına cevap bulmuş bir okur, bir üst aşama olarak özdeşim kuramayacağı oldukça yabancı olduğu kitaplara yönelir. Bu aşamada keyif almaya başladı ise nitelikli okur olma aşamasına geçmiş, vizyonunu genişletmiş demektir. Kitabı okurken fark ettiğim bu aşamalandırma iyi okurlar için bir gurur kaynağı olarak burada ölümsüzleşsin.
Neden edebiyat?
- Harfler henüz zihnimizde kelimeler oluşturduğunda bile sağaltmak, sanki iyileştirip dönüştürmek için kaynar durur. Ne zaman ki yazar kelimeleri yan yana getirip anlamlı cümleler oluşturur ve ne zaman okur o cümleleri kendi ruhunun donmuş, kan tutmuş ya da pörsümüş yerlerine bastırır, terapi başlamış olur.
Kafka' nın böcek örneğiyle kendi ruhunu bir nar gibi yarması, Goethe'nin Werther'i intihar ettirerek kendi intiharını engellemesi, Schopenhauer'in klasik metinler okuyarak sakinleşmesi, Kur'an'ın İnşirah, Felak, Nas gibi muavvizeteyn yani sığınma sûrelerine sahip olması, Tolstoy'un Anna Karenina'yı trenin önüne atıp ruhsal rahatlama gerçekleştirmesi, Dostoyevski'nin içindeki kötümser duyguları Raskalnikof karakteriyle baltalaması harflerin, kelimelerin, cümlelerin ve dolayısıyla kitapların ne muazzam birer sağaltıcı olduğunun ispatıdır.
Şöyle diyor Ahmet Sarı, bu nefis kitabında: "Dilin ister şifâhi olsun, isterse de yazılı olsun insana dokunduğu, insana tesir ettiği bilinmektedir. Dilin insanı dönüştürdüğü fikri reddedilemez. Yazının çıktığı kaynak nasıl bir ruh taşıyorsa, yazının varacağı uğrak yeri de bir ruh olacaktır. İşte bu yüzden yazı ve söz yürekten yüreğe vararak canlılık bulur."
Yazmaya niyet edenler ve yazmayı kendine bir arınma aracı olarak seçenler için mükemmel bir kitap okudum. Yakın zamanlarda okuduğum ve bana türlü türlü yeni metinler yazmam konusunda, koşmam konusunda, arınmam ve durulmam konusunda ilham olan kitaplardan biri oldu. Edebiyatın İyileştiren gücüne inanıp birlikte iyileşmeye niyet edenlere
Edebiyatın İyileştirici Gücüne dair
Kitabı beğendim. Herkese tavsiye etmem. Çabuk okunacak, gündelik, kafa yormayan bi' kitap değil bu. Oturup sain kafayla, arada notlar ala ala ilerleyeceğin türden. Kelime dağarcığınızı geliştiren, literatüre dair bazı terimleri öğreten, sonunda sizi de şair, yazar, ressam vb yaratıcı, orjinal bi insan olmaya zorlayan ya da teşvik eden, üretken olmaya iten yönleri mevcut.
Adı üstünde, bir keskin iddiası yok. Güç kelimesini miktar anlamında kullanmış gibi... Edebiyatın iyileştirici gücü kimisinde azdır,kimisinde çok. Kimisinde çoktan fazlası. İçeriği bu düşüncemi destekler nitelikte tadında sayıda ve kaliteli üslupta örneklerle izah edilmiş. Magazinsel boyutu beni ayrıca bi içine çekti. Hele ilk kısmı.(spoiler)Kafka ve hastalığına rağmen bi çocuğu teselli için uydurduğu mektuplar... Ünlü ünsüz kalemi kuvvetli yazar ve şairlerin hayatlarından verilen numuneler, insanı hem gülümsetiyor hem de efkarlandırıyor.
Dini kitapların da sağaltcı etkisinden örnek verirken keşke tek bir dinden örnek vermeseymiş diyorum sadece. Sağaltıcı etki çünkü madem inananına göre aynı düzeyde özellikle de teselli edici yönüyle, o yüzden Kur'an'dan bahsedildiği kadar diğer kutsal 3 kitaptan da ferahlatıcı ayetler dillendirilebilirdi. Ama ziyanı yok. Belki başka bi Bibliyoterapik kitabına nasip ola diyelim!
LII. Bölümün kitabın konusuna bağlayışını ben çok kavrayamasam da severek okuduğum bölümlerden.
Bu tarzda ilk defa bi kitap okuyan biri olarak benzer eserleri inceleme açısından motivasyonu oldukça yüksek bir kitap. Yazarına teşekkür ederim.
#kitapyorumum
#edebiyatiniyilestiricigucu
#AhmetSari
Insanın içindeki boşluğun ve mutsuzluğun edebiyat/sanat/felsefe yoluyla sagaltilabilecegi görüşünden hareketle yazılmış kitap.
Edebiyat iyilestirir mi peki? Bu soruya Kafka'yla başlayalım. Lena'nin kaybolan bebeğinin acısına teselli olmak için ona kurmaca mektuplar yazması ve sürecin sonunda her ikisinin de ruhunun şifa bulması örnek verilmiş. Zira yazma eylemini bir varlık sorunu addeden, yazarak var olduğuna inanan(sy 11) Kafka için küçük kıza yazmış olduğu mektupla içinde bulunduğu hastalıktan bir nebze uzaklaşmıştır.
Thomes Bernhard'in Şapka adlı öyküsüne gelirsek: Öyküde zihinsel bir hastalığa sahip bu adam yazma yolunu seçerek yine edebiyat vasıtasıyla ruhunu rahatlatacaktır.
Kitap bunlara benzer onlarca örnekler verilerek edebiyatin/sanatın insan ruhuna iyi geldiği ispatlamak amaçlanmış. Doğrusu oldukça ikna edici yazar. Zira hepimiz okurken de başka diyarlara gidip içinde bulunduğumuz ortamdan uzaklaşıriz.
Ahmet Sari'nin daha önce okuduğum kitaplarından çok etkilenmiştim. Aynı tadı bir doz daha az hissetsem de kitabı beğendim. Kesinlikle tavsiye ederim.