Duvarlarda asılı duran tabloların her birine tekrar tekrar baktım. Akarsu kaynağımız, gündüzsefaları ve ben… Her yerdeydiler. Benim arkadan görüntüm, bazen de hafifçe profilden duruşum… Ama hepsi bendim işte. Heyecan, korku, adrenalin ve müthiş bir anksiyete içimde kaynamaya başlamıştı. Ama çoğunlukla huşu içindeydim. Kalbim göğsümün dışında atıyormuş gibi hissederken etrafa delirmiş gibi bakıyordum.
Peki ya o nerede? O nerede?