Edmund Husserl'de Başkasının Ben'i Sorunu

Nermi Uygur

En Eski Edmund Husserl'de Başkasının Ben'i Sorunu Sözleri ve Alıntıları

En Eski Edmund Husserl'de Başkasının Ben'i Sorunu sözleri ve alıntılarını, en eski Edmund Husserl'de Başkasının Ben'i Sorunu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"... O zengin örnekleme dağarcığı da artık dar geliyordu bana, fenomenolojiyle gözüm açılmıştı gerçekten. Merleau Ponty'nin yardımıyla genişletmeye savaştım soluk alıp verdiğim alanı. Felsefeden sağladığım bütün bu yardımlarla, az-çok durulur gibi olsa da, bir türlü dinginliğe kavuşmadı bunalımını. Felsefenin en zoruyla da içli dışlı olsan, yalnız başına bunalımı yenemiyor felsefe. Herkes için böyle olmayabilir, benim için böyleydi: ben becerememiştim, ya da talihim yoktu benim. Neyse ki bilimin, edebiyatın, kavramlar ve kuramlar öncesi ve ötesi günlük yaşamanın nice hoşgörü yüklü besin olanaklarına açık tutmuştum hep kendimi, hep öyle olageldim."
Neler öğrenmedim ki Husserl'den: Zorluklardan yılmayan bilme istencine; somut ayrıntılayış ile soyut kavrayışı bir-arada yürütme alışkanlığına hayran kalmıştım.
Reklam
Katkısız sevginin nesnesi, belli bir anlamda ya kendimden başka bir tek-ben, ya belli bir insan öbeği ya da bütün insanlardır. "En belirgin anlamıyla sevgi, kişice bir birlikte varolma ve birlikte yaşamaktır"38. Sevgide özellikle "karşılıklı sevgide" (Wechselliebe) insan varlıkları içiçe kenetlenmiştir. Sevgi, ben'ler arasında bir "uyum" dur (Harmonieren). Sevgi: bir ben-sen-birleşmesidir (Ich-Du-Einigung), bir "ikili birlik" tir (Zweieinigkeit), bir "birlikte-eyleme" dir (Mithandeln). Tek olmadığımı, olamayacağımı anlatan çok önemli bir olay, sevgilinin ölümüyle kendini açığa vurmaktadır. Seven, sevgilisi öldüğünde 'varlıkça' ortadan kalkabilir; bundan, sevenin, sevgiliyle birlikte fizik bakımdan öldüğü çıkarılmamalıdır; sevgilinin ölümü, sevendeki yaşama değerini, yaşama sevincini, yaşama duygusunu hepten yokedebilir39.
Yaşantı ile yaşanmış durumuyla yaşanan şey arasında intentional bir bağ uzanmaktadır; intentionalite (Latince  'tendere' sözünden geldiğine, 'tendere' de germek demek olduğuna göre), bilinç ile nesnesi arasında bir gerilmedir. İntentional  objekt, "gerçek" nesne olmasa da vardır; intentional objekt, yalnızca, 'extra mentem' bir nesnenin (zihin dışındaki bir objekt'in)  'in mentem' (zihin içindeki) yaşantısı değildir; intentional objekt, gerçek olarak varolmayan, düpedüz düşgücündeki bir nesne de olabilir; intentional objekt, eo ipso bilinç-yaşantısında hazır olatı, bilinç yaşantısında verilmiş olan nesnedir; çünkü bilinç  yaşantısı, özü gereği, aracısız yaşanan nesne'ye yönelmek demektir.
Özel bir fenomenoloji biçemi olarak yalnızca Husserl'de ortaya çıkan transzendental fenomenoloji, bilinip uygulanan bütün düşünme alışkanlıklarından özce başka olan bir davranışı  gerektirmektedir. Reduktion epoche, yalnız yepyeni bir araştırma biçimi değildir; aynı zamanda şimdiyedek işitilmedik bir  araştırma alanını da ortaya çıkarmaktadır: transzendental ben
Husserl'in Türkçeye "yaşama-dünyası" diye çevrilebilecek olan "Lebenswelt" üzerindeki fenomenolojik betimlemeleri, geriye bıraktığı pek değerli bir gömü dür. Özellikle basılı yapıtlardan Erfahrung und Urteil'ın 10. paragr. ile Krisis'in 34. paragraflarında, yayımlanmamış yazılardan da E öbeğinde toplananlarda "yaşama-dünyası" ile ilgili önemli işaretlere rastlanmaktadır. Existenz felsefesi yönünde, en çok, Husserl'in öğrencilerinden M. Heidegger'in "varolma çözümlemeleri"yle (Daseins-analysen) akraba bir tutumla kaleme alınmış olan bu işaretler, henüz bütünüyle incelenmiş değildir. Fransız Felsefesinde (örneğin Merleau Ponty'de) ortaya çıkan "monde vecu" kavramı ile Amerikan Felsefesinde (örneğin H. Spiegelberg'de) görünen "lifeworld" kavramı hep Husserl'den esinlenmiştir.
Reklam
92 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.