Demokrasi, uhrevi ve dünyevi bütün tahakkümlerin, yasama, yürütme ve yargı tahakkümlerinin ve mülkiyet tahakkümünün ortadan kaldırılmasıdır.
Pierre Joseph Proudhon
Ne acı şey; insanların savaşlardan, işkencelerden, idamlardan gururla bahseder duruma getirilmesi...Benim idealimde bunların olmadığı bir yeryüzü var; tabii onun varlığı , devlet dediğimiz organizasyonun aşılmasına bağlı... Çok mu anlamsız ve ütopik...ideallerini anlatan bir İspanyol anarşiste dinleyicilerden biri , “ güzel ideallerin var ama gerçekleşmesi mümkün değil” sözüne karşılık İspanyol anarşistinin verdiği cevap çok manidar: peki şu an mümkün olan şeyler çok mu anlamlı?
Teknoloji ve onun meşrulaştırıcısı olan kalkınma söylemi , bir toplumsal sınıfın bir diğeri üzerinde egemenliğini sürdürdüğü bir başka araç haline gelmiş bulunmaktadır.
Kant’ın “insan hiçbir zaman araç olamaz, o her zaman amaçtır” söylemi kapitalizm ve onun ahlakı anlamında tersine çevirilmiş, insan her zaman araç olmuştur.
Emma Goldman’nın ifadesiyle : Ama ben bir avuç asalağın değil kitlelerin kendisinin bu korkunç koşullardan ve ilişkilerden sorumlu olduğunu iddia ediyorum” derken hiç de haksız değildir.