Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Eflal Gönderileri

Eflal kitaplarını, Eflal sözleri ve alıntılarını, Eflal yazarlarını, Eflal yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kimi insan gelir, değiştirirdi hayatınızı. Kalbimin kıyısını liman belleyen sevdiklerim, beni arkalarında bırakıp gidiyordu. Benim geçmişim ve geleceğim, bir araya gelmiyordu. Eski hatıralarım bir bataklıkta dibe çekilmeyi beklerken, yaşanacak anılarım, her şeye rağmen gözlerini gökyüzüne dikiyordu.
Sayfa 433 - Artemis Milenyum YayınlarıKitabı okudu
Bir gül dikenine benzerdi zihnimin cam kırıkları, yüreğimin yangını olup göğsüme batması hangi anın cefasıydı?
Sayfa 424 - Artemis Milenyum YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Annem derdi ki, “Sevda, bir insanın kalbine pençe de atar taş da bağlar. Pençe atar çünkü daha da çok kapılmak ister yangına. Kalbine taş bağlar çünkü ne zaman acı vereceği belli olmaz.”
Sayfa 390 - Artemis Milenyum YayınlarıKitabı okudu
Kuş kafesini severse kavuşur muydu özgürlüğüne? Ağacı seven yaprak küsmez miydi sonbahara? Kül olmayı seven ateş yanar mıydı bir daha? Beyazı seven gece, âşık olmaz mıydı kışa? Gönül tutuldu mu sevdaya öldürmez miydi gururu?
Sayfa 390 - Artemis Milenyum YayınlarıKitabı okudu
Huzur tam olarak neydi? Bulunduğun yer, ait olduğun insanların varlığı, bir tatlı söz, güzel bir akşam yemeği, mutlu olduğunu hissettiğin sessiz dakikalar… Bazen bir kitabın sayfası, bazen olduğun yerden seni alıp götüren bir melodi, bazen bir çift göz… Huzur, her insanın bedeninde, zihninde, hayatında farklı bir şekilde cereyan ederdi. Bana göre ise huzur, düşünmemekti. Gelecek kaygısını, olumsuzlukları, var oluşun sebebini ve bir gün nasıl yok olacağını düşünmemekti.
Sayfa 326 - Artemis Milenyum YayınlarıKitabı okudu
Gecenin karanlığı, biz insanlar gibi derin bir uykuya dalmıyordu. Kötü insanlara, aydınlığın öte tarafında olanlara ev sahipliği yapıyordu. Gece, saatlere bölünmüş anlardan oluşuyordu. İnsan bunun gibi anlarda tuhaf şeyler hatırlıyordu. Gözümün önünde şimşek gibi çakan anıların hepsi çocukluğuma aitti fakat aralarında farklı bir anı vardı. O da yukarıda uyurken benim ne yaşadığımdan habersiz olan adama aitti. Uyku, ölümün arkadaşı olduğu için mi sessiz çığlıklarım kimsesizdi?
Sayfa 307 - Artemis Milenyum YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Ölüm çare olsaydı mezarlıklarda boş yer kalmazdı,” dedi. Fakat bunu ben de biliyordum. “En büyük mezar, insanın zihnidir. Anılarına tutun, o zaman yaşarsın.”
Sayfa 302 - Artemis Milenyum YayınlarıKitabı okudu
Bir yüreğin sancıyan hâlini, acıdan kıvranan bir kalp bilirdi.
Sayfa 300 - Artemis Milenyum YayınlarıKitabı okudu
Ölüm, iki hece bir ömürdü. Bir nefesle başlayan hecenin devamını, üstümüze kapanan bir avuç toprak tamamlardı.
Sayfa 298 - Artemis Milenyum YayınlarıKitabı okudu
“Aşk, böyle bir şey mi? Birkaç saattir tanıdığı birini yıllardır tanıyormuş gibi mi hisseder insan? Şimdiye kadar onun için nefes almış gibi mi olur?”
Sayfa 282 - Artemis Milenyum YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hisler değil, sözler konuşurdu. Hisler, bir insanın göz bebeklerinden dökülürdü. Sözler, hislerin yemini gibi elle tutulurdu.
Sayfa 261 - Artemis Milenyum YayınlarıKitabı okudu
Şarkı dinlemek, insanı bulunduğu evrenden uzaklaştırıp çok farklı diyarlara götürüyordu. Bazen insan mutlu bir anında dinlediği şarkıyla bulutların üstüne çıkarken bazen şarkıda geçen bir cümleyle tüm morali yerle bir olabiliyordu. Şarkı söylemek de bu hislere gebeydi.
Sayfa 205 - Artemis Milenyum YayınlarıKitabı okudu
Aşk, veremden farksızdı. Sadece yerleştiği bedeni değil, etrafındakileri de yakardı.
Sayfa 190 - Artemis Milenyum YayınlarıKitabı okudu
Her insanın kendini koruma altına aldığı bir kalkanı vardır. Bu kalkan, insanı tehlikelere karşı korurken aynı zamanda da onun gerçek kimliğini saklar. Herkese açık etmek istenmeyen o gizli yan, bu büyük kalkanın arkasında gün yüzüne çıkmayı bekler. Gecenin güneşi beklediği gibi ortaya çıkmayı gözlerken bir orman kadar büyük, bazen bir yaprak kadar önemsizdir.
Sayfa 178 - Artemis Milenyum YayınlarıKitabı okudu
Kalpten geçen, dilden geçenden çok farklı olabiliyordu. Dil, zihnin tercümesiydi. İnsan bazen istediğini değil, çok başka şeyler söylerdi. Bunu isteyerek yapmadığında yaşattığı yıkımı telafi etmek için özürler dilerdi.
Sayfa 164 - Artemis Milenyum YayınlarıKitabı okudu
814 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.