Öne Çıkan Eğil Dağlar Gönderileri

Öne Çıkan Eğil Dağlar kitaplarını, öne çıkan Eğil Dağlar sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Eğil Dağlar yazarlarını, öne çıkan Eğil Dağlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Siyasiler
. Maamâfih bir milletin başına böyle günlerde en ziyâde şiddetle belâ kesilen ne ruhları çürüklerdir, ne sütü bozuklardır. Çünkü bu gürûhu bir milletin bünyesi er geç ifrâz eder. En ziyâde belâ kesilenler o milletin milli duyuşuna, milli sezişine, milli görüşüne taban tabana zıd bir akîdeye saplanan, Muallim Nâci'nin o güzel beytinde işaret ettiği, nâmuradlardır. Çünkü medrese tâbiriyle hem dâll hem de mudildirler. Bu tâifeye "siyâsiler" mezheplerine de "siyâset" derler. .
. Eğer bu iki yavru olmasaydı o güzel ve kederli dul, erkeğini bu büyük imtihan karşısında yalnız bırakmazdı! Lâkin bir vazifesi vardı. O iki yavruyu dağlara kaçırmak, onlara orada açlığa tahammül etmeği ve şehirlerde bir lokma ekmeğe ve bir yatacak yere mukaabil insanın önünde av avlayan zelil hayvanların insanla akdettiği ittifaknâmeye hiç bir zaman dâhil olmamayı öğretmekti. ... Şâir, kurdun o son bakışında ne demek istediğini anlıyor. Asil hayvan, o son bakışıyle demek istiyor ki: “İnlemek, ağlamak, yalvarmak hepsi zillettir. Kaderinin seni sevkettiği yolda uzun ve ağır vazifeni dişini sıkarak ifâ et! Sonra da benim gibi hiç ses çıkarmaksızın ıztırap çek ve öl!” Bu kurt hikâyesi kaç defâ beni derin derin düşündürdü. Zannettim ki şâir Vigny bizim mâcerâmızı anlatmış! O erkek kurt, ölen ordudur; o dişi kurt, anne Anadolu'dur, o kurdun yavruları İnönü ve Dumlupınar çocuklarıdır ki dul annelerinden aldıkları dersi tekrâr ediyorlar: “Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklâl!” .
Reklam
Bu eser bir' şahsın değil bir milletindir. Mustafa Kemal'i bir şahıs zannedenler aldanıyorlar. Mustafa Kemal lzmir'e efzunlar çıktığı günden evvel bir ferddi. O günden beri artık bir ferd değil bir timsaldir.
Sayfa 31 - Milli Eğitim Basımevi - İstanbul 1970Kitabı okudu
. Evet o iyi günlerde Türk milleti bir kapı halkının saadeti için hem hâlini fedâ ediyordu, hem de istikbâlini; hem o zaman Yemen'lere iki milyon Türk gömüyordu, hem de haberi olmaksızın Düyûn-ı Umûmiyye'ye müebbeden esir oluyordu. Türk milleti adını bile sevmiyen bir kapı halkının saltanat siyâseti uğrunda, hiç bir zaman kendine âid olmayan ülkeleri müdâfaa etmek için asırlarca ordular çıkardıktan sonra, İzmir'de Yunan düşmanı karşısında, kendi öz vatanını müdâfaa etmek için ordusuz kaldı. Böyle bir neticeden sonra bile saltanat siyâsileri, mevhûm olsa bile zarar yok, hulyâlarından vaz geçemiyorlar. Onlara ana vatanda, emeğine mukabil, yemek usûliyle kurulacak bir devlet zindan gibi görünüyor. İsbât etti ki bir zaman aşiretten cihangirâne bir devlet çıkaran bu millet o cihangirâne devletten bugün bir Türk vatanı çıkaracak kudrettedir. .
Siyasette doğru daima biraz geç söylenir. doğ­ruyu ancak müverrihler söyler.
Sayfa 153 - Milli Eğitim Basımevi - İstanbul 1970Kitabı okudu
Ah bu hürriyetin şiiri, şiirerin en sertidir; insan insanlığını yalnız bu merhalede müthiş bir kuvvetle duyar. Bundan yüz sene evvel bütün Avrupa milletlerinin şiirleri bu sert tahassüsle içleniyordu;
Sayfa 8 - Milli Eğitim Basımevi - İstanbul 1970Kitabı okudu
Reklam
456 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.