Zamana Aykırı Bakışlar 3

Eğitici Olarak Schopenhauer

Friedrich Nietzsche

Eğitici Olarak Schopenhauer Posts

You can find Eğitici Olarak Schopenhauer books, Eğitici Olarak Schopenhauer quotes and quotes, Eğitici Olarak Schopenhauer authors, Eğitici Olarak Schopenhauer reviews and reviews on 1000Kitap.
Tüm devletler öylesine kötü düzenlenmişlerdir ki, devlet adamlarından daha başka kişilerin de politikayla ilgilenmeleri gerekir ve bu devletler de, bu sayısız politikacı yüzünden batmayı hak ederler.
Sayfa 73
120 syf.
10/10 puan verdi
Kitaba başlamadan önce Schopenhauer hakkında birtakım bilgiler elde edeceğimi düşündüm ama öyle olmadı. Eserde aslında Nietzsche'nin felsefeyle ilk merhabalaşmasını, ilk adımlarını ve bu adımlarında kendine neden yoldaş olarak Schopenhauer'ı seçtiğine dair bilgiler alıyoruz. Nietzsche bu eseri Schopenhauer'ın çevresinde gelişen olaylarla ele alarak; devlet, eğitim, bilim, felsefe gibi konuları işlemeye çalışmış ve örneklerini bu çevrede vermeye çalışmıştır. “İyinin ve kötünün yaratıcısı olmak isteyen, ilk önce bir yok edici olmalıdır ve değerleri paramparça etmelidir.” ifadeleri üzerinden bir noktaya değinmek istiyorum. Nietzsche okurları şu kavramı çok iyi bilir: Üstinsan. Ama bu kitapta bu kavramı hiç görmüyoruz. Genel olarak dahi, deha, filozof ve bilgin-bilge gibi kavramlar üzerinde durulmuş. Özellikle Üstinsan'dan önce neye, nasıl baktığını görmek ve bunlar üzerindeki yorumlamalarını okumak güzel bir tat bırakıyor. Çünkü daha sonra savunacağı Üstinsan kavramı için tamamen bir yok edici olacaktır Nietzsche. Bir problemin içine dalmayı değil de bazen uzaktan bakabilmeyi, yeri geldiğinde toplumun sesi olabilmeyi, gereksiz kültürel duygusallıklarından sıyrılabilmeyi ve bunlar arasındaki dengeyi nasıl kurabileceğimize dair birçok konuya değiniliyor. Bunlar çerçevesinde ara ara geçmişe, günümüze ve ileriye nasıl bakmamız yönündeki kılavuzluklar da çok değerli görünüyor. İyi okumalar.
Eğitici Olarak Schopenhauer
Eğitici Olarak SchopenhauerFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2015964 okunma
Reklam
²⁴ Felsefi coşku - politik coşku
İçinde furor philosophicus olanın furor politicus ²⁴ için zaten hiç vakti olmayacaktır ve her gün gazete okumaktan ya da bir partiye hizmet etmekten, kendini bilgece sakınacaktır: Vatanı gerçek bir tehlikeyle karşı karşıya kaldığında ise, görev başına koşmak için bir an bile tereddüt etmeyecektir. Tüm devletler öylesine kötü düzenlenmişlerdir ki, devlet adamlarından daha başka kişilerin de politikayla ilgilenmeleri gerekir ve bu devletler de, bu sayısız politikacı yüzünden batmayı hak ederler.
Sayfa 73 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 4. basım
Doğa her zaman, kamunun yararına olmak ister, ama bu amaç için en iyi ve en yetenekli araçları ve vesileleri bulmasını bilemez: En büyük acısıdır bu onun, bu yüzden melankoliktir.
Sayfa 68 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 4. basım
Güçlü toplumların, hükümetlerin, dinlerin, toplumsal kanıların bulunduğu yerde, kısacası bir tiranlığın hüküm sürdüğü her yerde, yalnız filozoflardan nefret edilmiştir; çünkü felsefe insanlara, hiçbir tiranlığın içeri giremeyeceği bir sığınağı, iç dünyanın mağarasını, gönlün labirentini açar...
Sayfa 18
Gerçek bir düşünür en çok, keyifle geçireceği boş zamanı özlerken, sıradan bir bilgin bu zamandan kaçar, çünkü o zaman zarfında ne yapacağını bilemez. Kitaplar avutur onu: Yani başka birisinin nasıl farklı düşündüğüne kulak verir ve bütün gün bu düşünüş biçimiyle oyalanır.
Sayfa 62 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 4. basım
Reklam
(...) hakikati gizlemek yerine söylemekte, üşengeçliğin payı çok büyüktür. Yeni olan her şey, yeniden öğrenmeyi gerekli kıldığı için, saf yüreklilik, kendini ilgilendiren durumlarda eski kanıyı yüceltir ve yeniyi bildireni sağduyu eksikliğiyle suçlar.
Sayfa 59 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 4. basım
Aslında bir türün gelişme hedefinin, o türün kendi sınırına ve bir başka türe geçişe ulaştığı herde olduğunu, ancak bu yerin, türün örneklerinin ve onların esenliğinin sayısal çokluğunda ya da zamansal olarak en sonuncu örneklerde değil, daha ziyade zaman zaman elverişli koşullarda ortaya çıkan, açıkça dağınık bir halde yer alan ve rastlantısal varoluşlarda olduğunu anlamak kolaydır; yine insanlığın, kendi amacının bilincine varabileceği için, büyük kurtarıcı insanların ortaya çıkabileceği elverişli koşulları araştırıp oluşturması gerektiği talebini kavramak da bir o kadar kolay olmalıydı. Oysa, buna engel olan olana: Bir yerde nihai amaç herkesi ya da çoğunluğun mutluluğunda aranıyor; bir başka yerde de büyük kamusal yapılanmaların geliştirilmesinde ve bir kişi, yaşamını örneğin bir devlete feda etmeye ne kadar hızlı karar verirse, bu fedakarlığı kendisinden isteyen bir devlet değil de tek bir kişi olduğunda, o denli yavaş ve düşünceli davranacaktır. Bir insanın, başka bir insanın uğruna var olması gerekliliği bir saçmalık olarak görünüyor; “en iyisi başka herkesin, ya da en azından olabildiğince çok kişinin uğruna!” Ah saftirik adam, değerin ve önemin söz konusu olduğu yerde, sayıyı belirleyici kılmak daha mantıklıymış gibi! Oysa asıl mesele şu: Senin yaşamın, bireylerin yaşamı, en yüce değeri, en derin anlamı nasıl kazanır? Nasıl asgari düzeyde ziyan edilmiş olur? Elbette ki genel olanın, çoğunluğun, yani tek tek ele alındıklarında en değersiz örneklerin değil, yalnızca en nadir ve en değerli örneklerin yararına yaşarsan.
Sayfa 48 - Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Bir felsefeye yönelik mümkün olan ve bir şeyler de kanıtlayan biricik eleştiri, bu felsefeye göre yaşanıp yaşanamayacağını denemek, hiçbir zaman üniversitelerde öğretilmemiştir: Aksine her zaman sözcükler hakkındaki sözcüklerin eleştirisi öğretilmiştir. Şimdi, yaşamda fazla bir deneyimi olmadan, sözcüklerden ibaret elli sistemin ve bunların elli eleştirisinin yan yana ve iç içe muhafaza edildiği genç bir zihin düşünün - nasıl bir ıssızlık, nasıl bir yabanileşme, felsefe eğitimine yönelik nasıl bir alay! Aslında itiraf edildiği gibi felsefeye değil, bir felsefe sınavına yönelik eğitim verilmektedir.
Sayfa 81 - Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Kültürlü olmak şimdi: Ne kadar sefil ve kötü olunduğunu, öne atılırken nasıl bir vahşi hayvan gibi, toplarken nasıl doymaz, yerken nasıl bencil ve utanmaz olunduğunu fark ettirmemek anlamına geliyor.
Sayfa 56 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 4. basım
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.