“Öğrenci anlaşılır bir cümlede anlaşılmaz bir kelime okuduğunda ya da duyduğunda ve daha sonra aynı kelimeyle bir başka cümlede daha karşılaştığında belirsiz bir biçimde yeni bir fikir edinmeye başlar; bir kere kullanıldı mı kelime ve fikir onun olur...Fakat bana göre, öğrenciye bilinçli bir şekilde yeni kelimeler ve yeni kelime yapıları öğretmek, bir çocuğa denge kanununa uygun bir şekilde yürümeyi öğretmek kadar imkânsız ve faydasızdır.”
Bu tür bir öğrenme görüşü; Anna Karenina’daki Levin, Kazaklar’daki Olenin, Savaş ve Barış’taki Pierre ve Gençlik’teki Nicholas gibi Tolstoy’un roman kahramanlarının deneyimlerinde yankılanır. Bütün bu karakterler, yaşamlarındaki önemli olayların üstesinden geldikçe deneyimlerine göre düşüncelerini değiştirirler.