“Filozofların çoğu için, Ego bilinçte ikamet etmekte ama biz burada, ego'nun, ne biçimsel ne de maddesel olarak bilincin içinde bulunduğunu göstermek istiyoruz.
O dışardadır, dünyanın içindedir; başkasının ego’su gibi, dünyaya ait bir varlıktır.”
''Yeni bir düzenlemeyi değil, yeni bir varoluşu. Yaratıcıları olmadığımız bu yorulmak bilmez varoluş yaratımını hemen yakalamakta her birimiz için iç daraltıcı bir şey vardır. Bu düzlemde insan kendinden sürekli olarak kaçma, kendinden taşma, kendini hep beklenmedik bir zenginlikle şaşırtma izlenimi içindedir.''
''Aslında özgürlük belli bir tanıma sığmaz, sadece tasvir edilebilir. Çünkü bilincin bir özü, içeriği olmadığı gibi özgürlüğün de belli bir özü yoktur.''
"Aslında yolumuzu tıkayan odur. Bu yüzden, "kendini iyi tanımak" insanın kaçınılmaz olarak kendi üzerine başkasının bakış açısını geliştirmesi, yani zorunlu olarak sahte bir bakış açısı geliştirmesidir. Kendini tanımayı denemiş olan herkes şunda
görüş birliğine varacaktır ki bu içe bakış girişimi ta kökünden itibaren, başlangiçta tek bir kerede, tek bir hamlede verilmiş olan şeyi ayrılmış parçalarla, soyutlanmış fragmanlarla bir yeniden kurma çabası olarak ortaya çıkar."
Sartre'a göre; eylemlerin, duyguların, düşüncelerin kaynağı olan bir iç ben ya da ego yoktur. Sözgelimi, bir kitabı okurken ya da bir arabayı kullanırken bir ben bilincine sahip değilimdir. Ben ancak refkeksif bir düşünüm edimiyle ortaya çıkar. Ego ancak, geçmişteki psişik etkinlikleri üzerine düşünen bilinç tarafından oluşturulur.