Üç büyük hata ile harcanan bir iyi kurgu daha.
1-Her şey çok hızlı oluyor, aşırı hızlı. Yazarın amacı sanki kurgu-hikaye yazmak değil de hikaye ile süslenmiş cinsellik yazmak. Bir başka Meredith Gentry vakası da bu kitap. Müthiş bir dünya var, krallık var, asiler ve kral yanlıları var, taht kavgası var ama bilin bakalım ne yok? Olay yok. Hepsinin sadece adı var. Şu kitabın ilk yarısında olanları normal bir yazar iki kitapta anlatırdı. Dolu aksiyon ve macerayla ama bu yazar cinsellik yazmaktan kurguya konuya yer ayıramamış.
2- Kitap düz bir doğrultuda, konu üzerinden gitmiyor. Kitap ortada pat diye bitip esas oğlanın annesini babasını okumaya başlıyoruz. Dedim ne alaka? Neden şimdi bu? Ne güzel gidiyordu her şey...
3-Çok üstün körü yazılmıştı hikaye. Yazar uğraşmak istememiş, ama cinsellik yazarken her bir detayı vermekten çekinmemiş. Bu noktalara uğraştığı kadar kurguya harcasa çok iyi bir kitap ortaya çıkabilirmiş. Benzer şartlarda bir hikayeden Sarah J Maas 7 kitap çıkardı. Burada harala gürele her şey bitti gitti. Daha fazla okumak isterdim Annwyl’in hikayesini, taht mücadelesini.
Sonuç olarak güzel başladı kötü bitti. Dünya, karakterler güzel; işleniş, acelecilik kötü. Diğer kitaplar da sürekli başka karakterlerle ilgiliymiş. Neden ki? Neden yani?
