Ekmek Arası

Charles Bukowski
'İlgi duymuyordum. Hiçbir şeye ilgi duymuyordum. Nasıl kaçabileceğime dair hiç fikrim yoktu. Diğerleri yaşamdan tat alıyorlardı hiç olmazsa. Benim anlamadığım bir şeyi anlamışlardı sanki. Bende bir eksiklik vardı belki de. Mümkündü. Sık sık aşağılık duygusuna kapılırdım. Onlardan uzak olmak istiyordum. Gidecek yerim yoktu ama. İntihar Tanrım, çaba gerektiriyordu. Beş yıl uyumak istiyordum ama izin vermezlerdi.' Charles Bukowski Bukowski´den ailesine, çoculuğuna, lise yıllarına, vesaire dair 58 epizodluk bir anlatı... Henüz Bukowski okumadıysanız, tarzı için kitabın en başındaki ilk beş epizoda bakabilirsiniz.  
272 sayfa · İlk Yayın Tarihi: Aralık 2012
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

EKMEK ARASI - Dikkat spoiler içerebilir!
268 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Heinrich Karl Bukowski. O bir efsane. Efsaneyi de efsane yapan biraz sosyal medya sanki. O her biri altın değerindeki cümleleri kullanıcıların paylaşımlarını süsledi. Hayatının büyük bir bölümünü Los Angeles da geçiren yazarın tarzını anlamak istiyorsanız bu kitabı illa okuyun derim. Ağzınızda hoş bir tat bıraktığı için kitap bitmesin diyeceksiniz.
Ekmek Arası
Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20227,6bin okunma
268 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kahramanımız, Henry Chinaski! Ekmek Arası, Charles Bukowski’nin otobiyografik romanı. Okuduğum kadarıyla, Henry, Bukowski’nin babasının ismi. Babasından sayısız dayak yiyen bir çocuğun babasına
Ekmek Arası
Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20227,6bin okunma
268 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Ekmek Arası romanını beğenmenizin tamamen okuma dili tercihlerinize bağlı olduğunu söyleyerek başlayabilirim. Yarı otobiyografik olan bu eğitici ​​romanın kahramanı Henry Chinaski, ikilemler ve küfürlerle doldurduğu çantasını yüklenir ve ağırlığını, istikrarsız ama yıkıcı küçümsemeler ile kaldırır. Büyük Buhran yüzünden olumsuz duyguları iyice artar ve Chinaski, roman boyunca zincirlerini kırmak için zorlu bir mücadele verir. Bu benim ikinci Bukowski'mdi ve şükürler olsun ki tamamen beklediğim gibiydi. Ailesine, arkadaşlarına, okuluna, işine ve genel hayatına yaptığı muamele, neredeyse sıfır empatiyle beraber bazı ağır kelimelerle final yaparak amacına başarıyla ulaşan bir akış başlatmıştı. Umutsuz arkadaşın da dediği gibi; Kelebek ve arıların istediği bir çiçek yerine sinek çeken bir bok gibiydim. İlk ikilemlerin cazibesi ve Chinaski’nin onları anlamak ve çözmek için yaptığı girişimleri (veya yapmadığı), kitabı daha iyi hale getirmeyi başaran bölümlerindendi. İçki bir seçenek olduğu sürece başka hiçbir şey önemli değildi ve genç Chinaski'yi renkli şişelerden uzakta tutmayı hiçbir şey başaramazdı. Amaçsızlık bir veba gibi sayfaları sarsarken, Bukowski’nin kalemi acı verici bir şekilde, koskoca bir hiçliği betimlemekte kimi zaman yetersiz kalıyordu. Gördüğüm kadarıyla Bukowski’nin yaşamı çok acıydı ve öfke doluydu. Ama belki de bu kitabı içindeki öfke ve kini dökmek için değil hayatına devam edebilmek için yazdı. Neredeyse bir protesto gibi, bir meydan okuma gibi. Ve okurken, bu meydan okuma benim için sadece bir ilham kaynağıydı.
Ekmek Arası
Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20227,6bin okunma
268 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Boktan bir babanız ve ondan daha da beter gerizekalı bir anneniz varsa çocuk olmak gerçekten de hiç de kolay olmayacaktır. Bir de buna yanlış eğitim, sıkıntılı arkadaşlıklar, maddi zorluklar
Ekmek Arası
Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20227,6bin okunma
268 syf.
9/10 puan verdi
“Hayatta kimseyi değiştiremezsin ve kimse için değişmemelisin. Ne sen başkası için mecburi istikametsin; ne de başkası senin için. Yorma kendini; bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle
Ekmek Arası
Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20227,6bin okunma
268 syf.
9/10 puan verdi
✍DİPÇE: Peki,Henry, banyoya! İndir pantolonunu, şortunu indir! İndirdim.Duvarlar beyazdı.Babam çengele asılı ustura kayışını aldı ve her seferinde nedensiz yiyeceğim dayakların ilki başladı... Ustura kayışı her indiğinde babasını, annesini,inancını yok ederken Henry'nin içinde kocaman bir boşluk büyüyecekti.Babanın nazarında insanlardan nefret edecek hiç olmayı seçecekti.İlerleyen zamanlarda sürekli "Onlarda olan ben de olmayan bir şey var!" düşüncesi zihninde pelesenk olacak o olmayan şey (sevgisizlik)bir kezzap damlası gibi bedenini kana irine çıbana dönüştürerek yakacaktı. Çirkinliği onu güneşten gölgeye, ışıktan loşluğa hapsederek sonraları kadınlara yönelik ilgi/ilgisizliğini de şekillendirecekti.İçi ve dışı bu kadar harapken alkolle daha onlu yaşlarda tanışacak ve bir ömür tutsağı olacaktı...İşte bu büyük yazarın pesimist dünyası böyle biçimlenecek mimarı sadist bir baba sinmiş bir anne perdede bir görünüp bir kaybolacaktı. Ekmek Arası maalesef kurgudan uzak gerçek bir öykü olarak Bukowski'nin hiçliğinde can bulacak bizi de madalyonun öteki yüzüyle tanıştıracaktı. Tüm bu girizgahın asıl amacı, Bukowski'yi okumaya başlamadan önce kendi yaşamınızı bir süreliğine masa üstüne bırakmanız ve avuçlarınıza papyonlu kelimeler düşmesini beklememeniz içindi. Görmeniz gereken yoksul, sevgisiz anlayışsız bir yaşamdan arda kalanlar ve her ne kadar gizlese de merhamet dolu bir Bukowski yüreği. Bundan böyle kitabı okuyan ve okuyacaklar Bukowski'nin ağzından dökülen her kallavi sözün altında bir ustura kayışı iniltisi duyacaktır. Ebeveynlere, öğretmenlere, gençlere önerilir
Ekmek Arası
Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20227,6bin okunma
268 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Düşündüğünü tereddütsüz ifade eden, asla kibar olmak zorunda hissetmeyen ve aşırı samimiyetiyle okurların gönlünü kazanan ağzı bozuk yazarlardan Charles Bukowski, Ekmek Arası adlı kitabıyla bizlere
Ekmek Arası
Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20227,6bin okunma
Bukowski tam benim kalemimsin,
268 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Desem de inanmayın..Neden mi? Gelin anlatayım: Charles Bukowski.. Aykırı olduğunu tahmin ediyordum gördüğüm alıntılardan ama, bu kadarını beklemiyordum. Sert bir dilin var, acımasızca yaşanan
Ekmek Arası
Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20227,6bin okunma
224 syf.
8/10 puan verdi
İlk dəfə idi ki bir kitabı bir neçə nəfərlə birlik də oxudum. "Hər ay bir kitab" üçün bu ilin ilk kitabı. Ümid edirəm ki gələn aydan digərləri də qoşulacaq. Kitaba gələcək olarsaq, Bukowski'nin avtobioqrafik romanı. Bir çox insan 'özünü yaxşı hiss etmədiyin bir zaman da Bukowski oxumağa çalışma, oxusan əgər daha da depressiyaya girəcəksən' kimi fikirlər bildirirdi. Yanvar ayına seçdiğimiz kitab bu olduğu üçün özümü ruhən yaxşı hiss etməsəm də oxumağa çalışdım. Və dediklərinin əksinə kitab mənə çox yaxşı təsir etdi. Kitab da Bukowskinin uşaqlığına, gəncliyinə, yaşadığı sıxıntılara, travmalara şahid oluruq. Bukowski çox çətin bir uşaqlıq keçirmiş, lakin bunu kitab da anladan zaman özünü yazıqlaşdırmadan (acındırmadan) izah edir. Sadə bir dillə, əsəbi bir ruh halı ilə o an yaşadığı, keçirdiyi hissləri sizə sezdirir. Əyyaş bir adam, çox içir, çox kobud ifadələr işlədir. Amma o kobud ifadələr ilə çox incə durumları, incə detalları sizə izah edir. Bukowskinin bu tərzi, düşüncələri bəzilərinə görə məntiqsiz gələ bilər. Amma ki mən yazarın dilini çox sevdim, dürüst bir yazar. Yazarın tək sevmədiyim cəhəti qadınları 'cinsəl obje' kimi görməsi, onların düşüncələrini önəmsəməməsi oldu. Digər kitablarını da mütləq oxuyacam. Sevdim səni əyyaş kişi :D
Qəmər_
Qəmər_
https://1000kitap.com/Vafa_PirMurad gələcək ay kitabımızı indidən seçməliyik) Lakin bu dəfə digərlərinin də qoşulacağı kitab olsun:) Əsasən də sənin oxuya biləcəyin bir kitab @WeltschmerzN
Ekmek Arası
Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20227,6bin okunma
268 syf.
·
Puan vermedi
Çocukluktan gençlik yıllarına kadar Bukowski... Asi, sert, agrasif, hayata yumruk atmak isteyen, sarhoş, ayyaş Bukowski. Sevgisiz büyümüş, şiddet görmüş, örselenmiş bir çocukluk ve bunun hayata yansıması. Acaba Bukowski sevgi dolu bir aile büyüseydi onu tanırmıydık yada bu şekilde mi tanırdık. Ağzına geleni pat pat söyleyen agrasif bir adam değil de daha naif bir dil kullanan daha duydusal bir adam mı tanırdık. Tabii o zaman Bukowski olur muydu? Ben seninle tanıştığıma çok memnun oldum Bukowski. Seninle daha önce tanışabilirdik ama ben çok erteledim bu tanışmayı. Evet geç oldu ama güzel oldu. Not: Edebiyatta küfürden, şiddetten, alkolden hoşlanmayanlar kesinlikle okumasın.
Ekmek Arası
Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20227,6bin okunma

Yazar Hakkında

Charles Bukowski
Charles BukowskiYazar · 58 kitap
Charles Bukowski (16 Ağustos 1920 - 9 Mart 1994), asıl adı Heinrich Karl Bukowski olan Amerikalı yazar ve şair. Yapıtlarında bazen Henry Chinaski ismini de kullanmıştır. Hayatının çoğunu ABD'nin Los Angeles şehrinde geçirmiştir. Eserlerinde genellikle toplum dışı insanlar ile depresyonu konu alması ve alkolizme yatkın bir hayat tarzını anlatmasıyla ünlüdür. Bunun nedeni olarak kendisinin bu hayatı yaşaması gösterilebilir. Bukowski'nin yazılarında kendi hayatını yazıp yazmadığı tartışma konusu olmuştur; hayranlarının bir kısmı bunları kurguladığını, çoğunluğu ise yaşamadan bu tip kurguları yapmasının mümkün olmayacağını ve o karakterde bir insanın bu hayatı sürmesinin zaten doğal olduğu görüşünü savunmaktadır. I. Dünya Savaşı'nın sonlarında Almanya'ya askeri hizmet nedeniyle gelen Polonya asıllı Amerikan bir babanın ve terzilikle uğraşan Alman bir annenin çocuğu olan Charles Bukowski 1920 yılında Andernach, Almanya'da doğdu. 2 yaşındayken Los Angeles'ataşındılar. 1929 Krizi sırasında Bukowski'nin babası genelde işsizdi ve Bukowski'ye şiddet uygulardı. Genelde sessiz bir çocuk olan ve bu özelliğiyle dikkat çeken Bukowski, bazen çıldırış noktasına geliyor kendinden hiç beklenmedik kabadayılıklar yapıyordu. İlkokul yıllarından itibaren korkusuz olan Bukowski, kendi yazdığı bir eserinde ilkokul öğretmenine "sevişelim" dediğini söylemektedir. Bukowski, Los Angeles Lisesi'nden mezun olduktan sonra sanat, gazetecilik ve edebiyat dersleri aldığı Los Angeles Şehir Üniversitesi'nde 1 yıl okudu. Yazmaya başladığı günden itibaren yazılarını yayımlanması için dergilere gönderen Bukowski'nin yazıları hep geri gönderilmiştir. Ancak 24 yaşındayken "Aftermath of a Lenghty Rejection Slip" isimli kısa öyküsü yayımlandı. İki yıl sonra bir başka kısa öyküsü olan "20 Tanks From Kasseldown" isimli eseri yayımlandı. Bukowski yayıncılık yöntemlerinden hayal kırıklığına uğradı ve neredeyse 10 yıllığına yazmayı bıraktı. Hayatının bu bölümünü ABD'yi gezerek, çeşitli işlerde genellikle kısa vadeli çalışarak ve ucuz pansiyonlarda konaklayarak geçirdi. Hayatının diğer bölümlerinde olduğundan daha yoğun bir tempo ile açlık ile boğuşan ve kadınlarla zaman geçiren Bukowski daha sonra bu yıllarını Factotum isimli kitabında da anlatmıştır. Bu dönemdeki işlerinin kısa vadeli olmasının nedeni de düzen tanımaz kişiliği ve alkol bağımlılığıydı. Bukowski babasına olan nefretini onun aksine bir hayat yaşayarak göstermiş ve bir yazısında da bu yüzden bir hiç olmayı seçtiğini söylemiştir. O babasının aksine olduğu gibi görünen ve bir şey olmamayı hedefleyen birisi olarak kazandığı paraya önem vermiyor ve barlarda günü birlik bir hayat sürüyordu. Zengin Amerikalı kadınlarla ilişkiye girdiği dönemlerde onlara kaba dahi davransa etkiliyor onların evlerinde yaşamaya başlıyor ama bir türlü o hayata adapte olamayarak eski hayatına geri dönüyordu ki 1969'da da bunu, aç kalmayı seçtiğini söyleyerek ispat etmiş oluyor adeta. Ayrıca ömrünün çoğu denilebilecek kısmını da hipodromlarda geçirmiş ve bundan yazılarında sık sık söz etmiştir. 1950'lerin başında Bukowski, iki yıldan az bir süre ABD Posta İdaresi'nde posta kuryesi olarak çalıştı. 1955'te ölümün ucundan döndüğü alkol komasından dolayı hastaneye kaldırıldı. Taburcu olduktan sonra bir daktilo satın aldı ve şiir yazmaya başladı.1957'de Barbara Fry ile evlendi fakat 1959'da boşandılar. Bukowski, şiir yazmaya ve içki içmeye devam etti ve sonra Los Angeles'taki postaneye geri döndü. 1965'te hiç evlenmediği Francis Smith'ten bir kızı oldu. 1969'da Black Sparrow Yayınevi'nden ömür boyu 100 dolar maaş teklifini alınca postaneden ayrıldı. Bir mektubunda şöyle bir açıklaması vardı "İki seçenekten birini seçmek zorundaydım: Posta ofisinde kalıp delirmek ya da yazmaya oynayıp açlıktan ölmek. Ben aç kalmayı seçtim." Posta ofisini bırakalı bir ay olmadan Postane ismindeki ilk romanını bitirdi. 1976'da Bukowski, Linda King ile tanıştı. İki yıl sonra birlikte Los Angeles'ta bir liman şehri olan San Pedro'ya taşındılar. Bukowski ve Beighle 1985'te evlendiler. Bukowski, Pulp romanını henüz bitirdikten sonra 9 Mart 1994'te 73 yaşındayken omurilikten yayılan lösemi sebebiyle San Pedro, Kaliforniya'da öldü. Bu tip bir hayat yaşadığı için birçok kez tutuklanmış, dayak yemiş olan Bukowski hayatı, özgün dili ve tarzı ile Amerikan edebiyatına damgasını vurmuş, Türkiye'de ise ilk kez Sokak dergisi'nde çıkan öyküleri ile tanınmıştır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.