Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Ekmek Kavgası
Orhan KemalEn Beğenilen Ekmek Kavgası Yorumları ve İncelemeleri
En Beğenilen Ekmek Kavgası sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Ekmek Kavgası kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Benim için yeri çok ayrı olan birkaç yazarımızından biri Orhan Kemal. Net, objektif, torpilsizdir. Kahramanlarını süsleyip çıkarmaz önümüze. İnsanımızı dışarıdan iyi gözlemekle kalmaz, sanki her birinin gerçekten içini de görür. O kısacık, sade cümleleri ile bizi de ansızın sokuverir o sıradan insanların hayatına.
Kitapları Yeşilçam filmlerine
2022/34. Kitap: Ekmek Kavgası.
Orhan Kemal’den okuduğum ilk kitap…
Ekmek Kavgası; 25 öyküden ve 166 sayfadan oluşan güzel bir kitap…
Ekmek Kavgası’nda; 25 farklı öyküde onlarca insanın hayatını bir paydada topluyor. Orhan Kemal; acı, yoksulluk ve toplumsal problemleri tüm çıplaklığıyla mizahı da elden bırakmadan okuyucuya aktarıyor. Bazıları günümüzden yaklaşık 80 yıl önce yazılmış öykülerde insanın hikâyesini görmek mümkün...
Kitaptan bazı alıntılar:
“… hayatın en aşağı dehlizlerinde yaşamaya mecbur edildiğim hâlde, niçin hâlâ ısrarla okuduğumu sormuştu.
Ne lüzumu vardı?” (30).
“Öyle bir sevgilim olsun istiyorum ki, ne demek istediğimi bakışlarımdan anlasın. Sözle değil, gözlerimizin bakışıyla anlaşalım. Sonra küçücük bir evimiz, çok değil, iki oda bir salonlu” (31).
“Sevgilim,
Baharın bu nazik günlerinde gönderdiğiniz muhabbetnameyi aldım, derecesiz sevindim” (33).
“Beyefendi! Her yerde insanlar... Koşuyorlar, gidiyorlar, geliyorlar, tutuyorlar, koparıyorlar... Yığın yığın, vıcık vıcık, sürü sürü insanlar... Üzerinize atlıyor, lokmanızı ağzınızdan kapıyorlar beyefendi. Beyefendi, insanlar kurt gibi, kurtlar gibi saldırıyorlar beyefendi! Beyefendi, insanlar kurt gibi, kurtlar gibi saldırıyorlar beyefendi!” (48).
“Ay başları kredi tazelemeye yarıyor. Borç, borç, borç... O kadar oku, sonra gel, elifi mertek belleyen birine köle ol!” (71).
Öykü seviyorsanız okuyabilirsiniz.
🔸İçerisinde 25 öykü barındırıyor. Hepsi hayatın içinden, hepsi gerçek ve hepsi ekmeğinin peşinde koşan insanların hayat kesitleri. Hatta içlerinde bir öykü Orhan Kemal' in kendi yaşamından bir bölüm 💯
🔸Öykülerin ortak noktası genç-yaşlı-çocuk demeden ekmek kavgası fakat her öykü adeta bir romanın giriş bölümü ya da bir kitabından kesit gibi geldi okurken. Öykü Ustası olduğunu yine gözler önüne sermiş sizin anlayacağınız 😇
🔸Her kitabında olduğu gibi Ekmek Kavgası' nı da sizlere öneriyorum
İlk kez Orhan Kemal okuyorum ( aklım başımdayken !)küçükken okudum mu bilmem...
Kitaptaki bir öykü bile kötü olmaz mı ( ? ) değildi.
İlk öyküden itibaren beni etkileyen bir kitap oldu. Hiç böyle sağlam öykü kitabı okumadığımdan da olabilir.
Biraz da kötü bir şey aslında neredeyse 23 yaşıma gelip iyi! öykü kitabına denk gelmemek...
Kitabın beni kendine çekmesi galiba öykülerdeki karakterler ve olaylar çünkü hepsi bizden biri her olay bizden bir olay.
Karakterlerin şiveleri var ama bu sizi ürkütmesin çünkü bu şiveler bizim şivelerimiz , bizden.
Herkesin okuması gerekenlerden
Herkese merhabalar sevgili 1000Kitap okurları. Az önce bitirmiş olduğum su gibi akan bu eseri sizlerle hemen paylaşmak istedim. Orhan Kemal’in okuduğum ikinci kitabı oldu bu. Birincisi 72. Koğuş’tu. 72. Koğuşu okurken ağlamıştım seneler önce dün de bu kitaba başlamak nasip oldu ve az önce bitti. Orhan Kemal toplum sorunlarına değinen yazarlarımızdan biri. Nitekim bu eserinde de toplumun sorunlarına yer vermiş. Kitap 25 hikayeden oluşuyor, her hikayede başka bir duygu, başka bir dünya olsa da sorun aynı sorun, sorun “Ekmek Kavgası” kitabın ismiyle birebir örtüşüyor. Bazı hikayeler hatta çoğu açık uçlu bitmiş aslında bu hikayelerin her birinden bir roman konusu çıkabilirdi. Yani en azından benim düşüncem bu. Orhan Kemal’in romanlarını okurken bazen Sabahattin Ali’nin romanlarının tadını alıyorum, aldım. Halkın sorunlarına, toplumun bozuluşuna o döneme ışık tutan bir eser, günümüzde de aynı sorunları görüyoruz ve anlıyoruz ki o yıllardan bu yıllara değişen tek şey takvimdeki yapraklar olmuş. Kitabın sonunda Nazım Hikmet ile alakalı bir hikaye var, ondan da etkileneceğinizi düşünüyorum. Hani tadımlık kitaplar olur ya, okursunuz bir çırpıda biter ve devamı da gelsin istersiniz... Öyle bir kitap. En kısa zamanda okunması gereken kitaplardan. İyi okumalar 1000kitap okurları. Sevgiyle kalın.
Kitabımız 25 kısa hikayeden oluşan ince bir kitap. Öykülerinde yazarın duru anlatımı, konuşma dilini, yöresel ağız özellikleri ve argoları ile birlikte kullanması kimi zaman tebessüm ettiren keyifli bir okuma deneyimi sunuyor. Keyifli kısmı aslında sadece yazarın dilinden kaynaklanıyor. Oysaki her bir hikayesinde ayrı bir acı, ayrı bir dram söz konusu. Buram buram yokluk, fakirlik, kimsesizlik ve açlık var öykülerinde. Ekmeğinin derdinde olan insanları anlatırken diğer yandan da toplumdaki yozlaşmayı gözler önüne seriyor. Fabrikadan tarlaya, genelevden hapishaneye kadar aç insanın ekmek için yaşadıklarımı anlatıyor. Bu noktada kitabın adı da içerisinde yer alan öykülerin hemen hemen tamamını kapsamaktadır.
Orhan Kemal'in1940 ' lı yıllarda kaleme aldığı öykülerin yer aldığı bu kitap günün koşullarında yokluk çeken insanları anlatıyor. Ben okudum, beğendim. Tavsiye ederim