Söylenmeyen bir şey düşünürsün. Hayatta çok az zamanımız olduğunu, bir yılın bir gülümseyiş kadar sürdüğünü, on yılın bir gölge gibi geçtiğini ve az zaman içinde yalnızca tek bir şansın ve şükrün kaldığını düşünürsün: ölümün önünden bir gülümseyişin hafifliğinde, bir sözün serseriliğinde geçmek.