El-İntisar Mu’tezile Müdafaası
Ebu’l Huseyn el-HayyatEl-İntisar Mu’tezile Müdafaası Sözleri ve Alıntıları
El-İntisar Mu’tezile Müdafaası sözleri ve alıntılarını, El-İntisar Mu’tezile Müdafaası kitap alıntılarını, El-İntisar Mu’tezile Müdafaası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Allah'tan başka bir kimsenin ateş, su, toprak ve havayı bir araya getirmesi, o şeylerin hadis şeyler olduğuna ve onları ihdas edenin/yaratanın onları bir araya getiren insan olmadığına delildir, çünkü insan da onlar gibi güç altındadır. Bu şeyleri icat eden onlara benzer insanı da icat edendir. Bu kendisine hiçbir şeyin benzemediği Allah'tır. "Onun gibisi yoktur."
Gerçeklere ulaşmak birden kolay değildir. Bazı insanlar inandıkları her şeyi hakikat zannederler.
Nazzam'a göre Allah ve Resulünün haberi ile bir kişinin haberi eşit değildir.
Farklı ve güzel bir bakış açısı.
Osman Muhacir ve Ensar'ın bilgisi dahilinde muhasara edilip zorla öldürüldüyse, ya bu yapılana mustahaktı veya müstahak değildi: Buna müstahak idiyse adaletini kaybedip zalim ve fasık olduğu için buna müstahak olmuştur. Buna müstahak değildiyse Osman'a bu işi yapan ve savunması mümkünken savunmayan kimse fasık olmuştur.
Seçkin ulema her zaman azdır. Daha önce belirttik, entellektüeller her devirde azdır. Mu'tezilenin neredeyse tamamı seçkin ve entellektüeldir.
Yazar dipnotu.
Nazzam'a göre Allah ahirette sevabı tam vermek istediğinde renk, tat ve koku gibi cisimleri oraya sokar, çünkü yeme-içme, nikah ve çeşitli nimetler ancak bu cisimleri oraya sokmakla mümkün olur.
Rafizilerin hepsinin şöyle görüşleri vardır. Allah biçim, suret ve sınır sahibidir, hareket eder, durur, yaklaşır, uzaklaşır, hafif veya ağır olur. Onun ilmi sonradan oluşur, o bilmez, sonradan öğrenir. " Râfizilerin tümü beda görüşündedir. Beda, Allah'ın bir şeyi yapacağını haber verdikten sonra başka bir şey onun için açığa çıkınca haber verdiği şeyi yapmamasıdır."
Mu'tezileden "vahiyde lafız da mana da peygambere aittir, vahiy Allah'tan bir işaretle onaylamadır" diyene rastlamadık.
Allah Kur'an ile konuşmaktadır, Kur'an Allah'ın sözü ve kelamıdır, onun indirmesidir, onu Allah'tan başka konuşan ve onu söyleyen yoktur. Kur'an, muhdestir, yoktu sonradan oldu.
"Allahım! Sen biliyorsun ki ben tevhidine yardımda kusur etmedim, ince görüşlere sadece senin tevhidini kuvvetlendirmek için bağlandım, onlardan tevhidine aykırı bir şey varsa ben ondan beriyim. Allahım, sen beni nitelediğim gibi biliyorsan benim için günahlarımı bağışla ve ölüm sarhoşluğunu bana kolaylaştır.
Sayfa 71 - Nazzam'ın duası.
Ebu Huzeyle göre cennet ehli anlayan akıllı canlılardır. Ona göre cennet ehlini kitabın sahibinin (Ibn Ravendi) cehaletinden başka taşa benzeten bir yoktur.
Allah müminin imanı sebebiyle dostudur, düşmanlığını ise kafire küfrü sebebiyle ceza kılmıştır.
İnsan nefsini bilebilir, Şanı Yüce Allah nefsi kendinden başkası olmadığı için nefsini nasıl bilemez?
Bu nasıl yermedir:))
Mülhitlerden olan ve tevhitten uzaklaşan kitabın sahibi İbn Ravendi'ye yazıklar olsun! Nazzam ve Müslüman alimlerden onun gibilerin yaptığı iş tevhidi ispat, ona yardım etmek ve mülhitlerin tenkitlerini ondan uzaklaştırmaktır; ehl-i dünya, dünya lezzetleriyle meşgul olurken, dünyalıklarını biriktirirken, onlar mulhitlere cevap vermekle meşgul oldular, onlara karşı kitaplar yazdılar.
Nazzam şunu diyor: Bu alemde hafif şeyler vardır, serbest kaldığında tabiatı icabı ateş, duman vb. şeyler gibi yükselir; ağır şeyler de vardır, özelliği düşmektir, serbest kaldığında taş vb. şeyler gibi aşağı iner; canlı kendinden hareket eder, ölüyü başkası hareket ettirir. Bu insanların tümünün görüşüdür. Kitabın sahibi İbn Ravendi'nin cehaleti olmasa, bu görüşü söyleyen biri Deysaniyyenin görüşüyle nasıl suçlanır?