Ebu'l Cevzâ, heva ve hevesine uyanlar hakkında şöyle dedi: Canımı kudretinde tutan Allah’a yemin olsun ki, evimin maymunlarla ve domuzlarla dolması benim için onlardan bir adamla komşu olmaktan daha sevimlidir.
[Kim İslâm'da bir bid'at çıkarır da onu güzel görürse Hz. Muhammed'in (s.a) risâlete ihanet ettiğini iddia etmiş olur. Çünkü Allah Teâlâ: "Bugün size dininizi tamamladım." buyurmaktadır. O halde o gün bir başka din olmamıştır. Bu gün de başka bir din yoktur.]
İslam ümmeti, büyük bid'at sahipleri olan gurupların kafir sayılması hususunda ihtilaf etmiştir. Fakat rivayetler itibariyle kuvvetli görüş bunların kafir sayılmamasıdır.
İnsanlar ancak içlerindeki âlim zannettikleri cahiller tarafından helâke sürüklenirler. Hal böyle olunca içtihat şartlarını taşımayan kimsenin içtihat yapması yasaklanmıştır.
Akıllı bir kimsenin bid'atler üzerinde düşündüğü zaman onun kötü bir şey olduğunu bileceği gayet açıktır. Çünkü bid'atlere uymak demek, sırat-ı müstakimden çıkmak ve cehalette ileri gitmek demektir.