Erdemli Şehir

El-Medinetü'l-Fadıla (Felsefi Piyes)

Farabi
93 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

93 syf.
·
Puan vermedi
Farabi bu kitapta öyle yerlere değinmiş ki, güncel hayatımıza bakınca problemler nerde, toplumsal problemlerin kökünde ne var, nasıl hallolur sade ve anlaşılır bir şekilde görüyoruz. El-Medinetü'l Fadıla dediğimiz erdemli bir toplumun, şehirin erdemli olabilmesi için aslında baştan ayağa erdem dediğimiz huyların özelliklerin tüm bireyler tarafından benimsenmesi gerektiğini, aksi halde toplumun gelişim dönüşüm sürecinde patlamalar olacağı ve çatışmalar çıkacağının kaçınılmaz olduğunu kitabı okuduktan sonra kestirmesi hiçte zor değil..
El-Medinetü'l-Fadıla (Felsefi Piyes)
El-Medinetü'l-Fadıla (Felsefi Piyes)Farabi · Diyanet İşleri Başkanlığı · 198554 okunma
Cehalet Geni Diye Bir Gen Var mı??
93 syf.
8/10 puan verdi
Felsefi kitaplara yorum yapmaktan hep kaçınıyorum. Beni aşan mevzular mı beyin fırtınası yapacak insan bulamamak mı bilemiyorum. Bu kitapta da felsefi konulara girmeyeceğim. Sadece halkları sınıflandırdığında cahil halkın özelliklerini karakter ve fikir yapısını ortaya koyarken utançtan kızardım. Dinlerken lütfen bu özellik olmasın bizde diye adeta yalvardım. Ama boşuna. Cahil halkın özlliklerinden tek bir tanesini bile ıskalamayan bir halk olduğumuzu acı acı bir kez daha öğrendim. Öyleki kitabı seslendiren hanımefendi kitabın akışını bozup kısa bir cümle ile yorum yaptı. Yorumu da o an aklımdan geçen düşünce ile aynı olması da ayrı bir komedi... Kitabın felsefi konularına yabancı kalsamda iyi kitaptı...
El-Medinetü'l-Fadıla (Felsefi Piyes)
El-Medinetü'l-Fadıla (Felsefi Piyes)Farabi · Diyanet İşleri Başkanlığı · 198554 okunma

Yazar Hakkında

Farabi
FarabiYazar · 22 kitap
Bu metin Arapça dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
Farabi (Arapça: ابونصر محمد بن محمد فارابی‎ / Abū Nasr Muhammad al-Fārāb; Batı'da bilinen adıyla Alpharabius (d. 872 Fārāb - 14 Aralık 950 ile 12 Ocak 951 arası Şam), 8. ve 13. yüzyıllar arasındaki İslam'ın Altın Çağı'nda yaşamış ünlü filozof ve bilim adamı. Aynı zamanda gökbilimci, mantıkçı ve müzisyendir. Yorumları ve incelemeleri sayesinde Farabi ortaçağ islam aydınları arasında Muallim-i Sani ya da Hace-i Sani (İkinci Üstad / Magister secundus) olarak bilinir. Hace-i Evvel (Birinci Üstad / Magister Primus) ise Aristo'dur. Farabi'nin hayatı selefi olduğu El-Kindi gibi çok az bilinir. Bağdat, Halep ve Mısır'da bulunduğu, hayatının önemli bir kısmında Halep'teki Şii Hamdani hanedanı tarafından desteklendiği bilinmektedir. Etnik kimliği tartışmalıdır. Kimi kaynaklara göre Fars kimilerine göre Türk kökenlidir. Ancak Farabi, bütün eserlerini Arapça yazmıştır. Farabi Aristo'nun temel eserlerinin birçoğunu Arapça'ya yeniden çevirmiş, bu eserlerin daha iyi anlaşılabilmesini sağlayan şerhler yazmıştır. Bu yanıyla hem İslam dünyasında antik felsefenin anlaşılmasını sağlamış, hem de Arapça'nın bir felsefe dili haline gelmesine büyük bir katkı yapmıştır. Farabi'nin bu büyük katkısının yanında İkinci Üstad kabul edilmesinin ana nedeni İbn-i Haldun'a göre onun mantık alanında yaptığı çalışmalardır. Farabi, Aristo'nun 6 ciltlik temel mantık kitabı Organon'un tüm bölümlerini içeren çeviriler ve şerhler kaleme aldı ve Organon'u iki bölüm daha ekleyerek 8 kitaba çıkardı. Mantık ifadeleri, onu ifade etmek için kullanılan dil ve bilgi ile ilişkili olduğu için Farabi'nin mantık dışında dil felsefesi ve epistemoloji üzerinde de yoğun şekilde durduğu görülür. Farabi'nin diğer bir çalışma alanı Doğa felsefesi, Metafizik ve Psikoloji olmuştur. Doğa anlayışı dönemin Batlamyusçu dünya merkezli görüşüne uygundur. Farabi'nin geliştirdiği sudûr teorisi ise Neoplatoncu ve İsmaili kökenlere dayanır. Bu anlayış daha sonra İbn-i Sina tarafından geliştirildi. Farabi'ye atfedilen kitapların sayısı 100 ile 160 arasındadır. Farabi, El-Kindi'nin kurucusu olduğu kabul edilen ve İslam felsefesi içinde rasyonal/Aristocu eğilimi ifade eden Meşşailik akımının ikinci kurucusudur. Pek çok takipçisi olduğu için bazı felsefe tarihçilerine göre bir Farabi okulundan söz edilebilir. Yahudi filozof Maymonides etkilendiği felsefeciler içinde en büyük övgüyü ona yapar: "Mantık hakkındaki eserlere gelince, sadece Ebu Nase el-Farabi'nin eserlerinin çalışılması yeterlidir. Onun tüm eserleri kusursuz ve mükemmeldir. O eserler incelenmeli ve anlaşılmalıdır. Çünkü o büyük bir adamdır." Batı'da Farabi'nin eserleri İbn-i Sina ve İbn-i Rüşd'ün eserlerinden daha az tercüme edilmişse de, Farabi'nin eserleri Aristo düşüncesinin yeniden anlaşılmasında merkezi bir öneme sahip olmuş, arkadan gelen felsefi zenginliğe ilk açılımı yapmıştır. İbn-i Rüşd ve Endülüslü filozoflar Farabi'yi mantık, psikoloji ve siyaset konularında önemli bir otorite olarak görürler.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.