El-Münkız Mine'd-Dalal Dalaletten Hidayete

İmam Gazali
Akllı kimse, önce doğruyu tanır, sonra söylenen söze bakar. O söz hak ise, kabûl eder. O sözü söyleyen, ister bozuk düşünceli, ister doğru düşünceli olsun. Hattâ akıllı kimse, doğru olanı sapık düşüncelilerin sözleri arasından alıp, çıkarmaya çalışır.
Reklam
Şunu kesin olarak anladım ki bir ilme son haddine kadar vakıf olmıyan kimse o ilimdeki bozukluğa vakıf olamaz.
Halkın çoğunda bu durum hâkimdir. Bir sözü, kendilerinin iyi bildiği bir kimseden naklederek söylesen, o söz bâtıl da olsa hemen kabûl ederler. Değersiz ve kötü bildikleri bir kimseden doğru bir sözü nakletsen reddederler. Hakkı dâimâ kişiyle ölçerler. Kişiyi hakla ölçmezler. Bu durum, büyük bir dalâletdir.
Hayatıma yemin ederim ki; insanların çoğu hakkı batıldan, doğruyu eğriden ayırt etme hususunda kendini maharetli ve çok akıllı sanır. Bu sebeple mümkün olduğu kadar hepsini sapıtmış olanların kitaplarını okumaktan men etmek, kapıyı kapamak vacip olmuştur.
"Gerçek ilim kişinin Allah'a karşı saygısını,korkusunu ve ümidini artırır..."
Reklam
Hastalık salgın halini almış, bunu tedavi edecek tabibler de hastalanmış, halk sapıklıktan helak olmak üzeredir... Zaman, fetret zamanı, devir batıl devridir. Halkı saptığı batıl yoldan doğru yola çağırsan , bu devirdeki insanların hepsi sana düşman kesilir.
النَّاسُ نِيَامٌ فَإذَا مَاتُوا انْتَبَهُوا "İnsanlar uykudadırlar, öldükleri vakit uyanırlar."
Sayfa 15 - kayıhan
Hak olan ve bâtıl olan sözleri birbirinden ayırmadan hepsini red etmek, aklı zayıf olanların âdetidir. Böyle kimseler, hakkı kişi ile tanırlar, kişiyi hak ile değil.
Reklam
Zekî, akllı kimselerin az, ahmakların çok olduğu meydândadır.
Müslüman, sürekli günahlarla sınanan ve çokça tövbe eden kimsedir. Asla günahlarda ayak diremez ve günahların ardınca sürüklenmez...
Hz. Ali:
“Hakkı kişi ile bilemezsin. Önce hakkı bil, sonra hak ehlini tanırsın.”
“Kim bildikleri ile amel ederse, Allah Teâlâ ona bilmediklerini ihsan buyurur.”
Resim