İhlas; Allah’tan başka her şeyden uzaklaşarak, dünyevi hiçbir çıkar ve amaç gütmemek üzere yalnız Allah’a kulluk yapmak ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmamaktır. İhlas; niyeti ve ameli, şirk bulaşıklarından arındırmaktır.
Ömer İbnu’l-Hattab (radıyallahu anh), Rasulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğunu rivayet eder: "Ameller ancak niyetlerledir. Herkes niyetinin karşılığını alır. Kim Allah’a ve Rasulü’ne hicret ediyorsa, hicreti onlara olur. Ama kim bir dünyalık elde etmek veya bir kadınla evlenmek için hicret ediyorsa, onun hicreti onadır.”[1]
Ebu Musa el-Eşari (radıyallahu anh), bir bedevinin Rasulullah’a (sallallahu aleyhi ve sellem) gelerek şöyle dediğini rivayet eder: "Ey Allah’ın Rasulü! Biri ganimet elde etmek için savaşır, biri meşhur olmak için savaşır, biri de yerini görmek için savaşır (bir rivayette cesaretini göstermek için savaşır) biri de kavmiyetçilik uğruna savaşır. Bunlardan hangisi Allah yolundadır?” Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem); "Kim Allah’ın sözünün en üstün olması için savaşırsa, onun savaşı Allah yolundadır” dedi.