Annesi tarafından çirkin, ucube, iğrenç olduğunu her defasında yüzüne söylenen Eleanor. Yüzündeki yaradan dolayı, birçok kişinin acıyarak dönüp baktığı Eleanor. Yıllardır işten eve evden işe giden, bakımsız, hiç arkadaşı olmayan, iş yerinde onun varlığından habersiz gibi davranan iş arkadaşlarının alaycı konuşmalarına tanık olan Eleanor.
Lafını esirgemeyen, istediği gibi yaşayan, insanların onu garip bulmasını önemsemeyen, sade hayatından memnun olan Eleanor.
10 yıl monoton gibi yasadıktan sonra hayatında değişikliğe karar verip ünlü bir pop yıldızının peşine düşen Eleanor...
Aslında kitap biraz da günümüz insanlarını anlatıyor. Yani robot gibi yaşayan insanları. Ye, iç, yat, kalk, işe git eve gel, tv karşısına geç, herkesi kendinden soyutla, bulmaca çöz, eğlence mekanlarindan uzak dur, teknoloji bilgilerden habersiz, yemek çeşitleri bilmeden sadece makarna ve pizza yiyen, cahil kalmış kendini geliştiremeyen bir karakteri.
İlk kez bi kitabı yorumlerken zorlanıyorum. Nasıl desem? Konu akmıyor ama kendini okutuyor. Aslında birçok kişinin gerçek hayatı var bu kitapta. Dışardan bakınca mutlu olarak gördüğümüz kişilerin aslında ne kadar yalnız olduklarına şahit oluyoruz. Çoğumuz öyle değil miyiz ki zaten? Asosyal, silik, yalnız ve sadece huzuru arayan. Ben sevdim kitabı. Ayrıca Eleanor'un vermiş olduğu cevaplar beni benden aldı. Üzüldüğüm yerleri olduğu kadar, güldüğüm yerleri de çok oldu. Okurken mutlaka kendinizden bir parça bulacaksınız. Tavsiyemdir..