Otobüste olsun, sınıfta olsun, büroda ya da sokakta olsun, gürültünün ve kalabalığın arasında, ayakta durur ya da yürürken, azıcık bir ışık olduğu sürece, her yerde okuyordum. Aklımı okuduğuma verme yetenğim öylesine güçlüydü ki, hiçbir şey ve hiç kimse beni bir kitaptan koparıp alamazdı.