Bugünün insanı büyük bir koşturma içinde hayat serüveninde akıp giderken geçmişte kalan hayatı bir hikâye gibi dinleyedursun yarın göreceklerine hazır olmayan bir bünyeyle yaşayıp gidiyor. Mümkün olsa da zamanı durdurabilecek olsak insan, belki de içinde bulunduğu hadiselere anca yetişecek olacaktır kim bilir. Her gözünü açtığı gün, yeni bir modayla, yeni bir tarzla, yeni bir akımla karşılaşan bugünün insanı bu karmaşada sürüklenmeden nasıl yaşayacak?
Şöyle bir sürelik hayat maceramızı hızlandırıp izleme ihtimalimiz olsa var olduğu gibi kalan kaç insan olacak elimizde sizce?
Büşra Sevimli
Mesela neden internete başarı yazdığımızda; sınavlar - taban puanları - okul tercihleri — YGS - LGS, işveren beklentileri, geleceğin meslekleri vb. şeyler çıkıyor da...
Şu kadar fidan yetiştirmiş, şu kadar aç hayvanı doyurmuş, köyünün veya kasabasının çöplerini toplamış, hiç okula gidememiş ama beş tane öğretmenin (sanatkârın — tacirin — tüccarın — çiftçinin) annesi olmuş, kurduğu vakıfla-dernekle-cemiyetle şu kadar yetimi öksüzü vb. ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılamış, tek başına iş kurmuş bu işi büyütmüş, kısacası yaptıklarını örgün eğitimle, sınavla, diplomayla, belge ile yapmamış ama koca koca yürekli insanlar, yüreklere dokunmuş, neyi tutmuşsa yükseltmiş, nereye elini atmışsa bir eksiği tamamlamış, bir yaraya merhem olmuş, örnek olmuş, alanında hep önde olmuş, yanlışı düzeltmiş, "bana ne" hiç dememiş; kimliği ile kişiliği ile omurgalı bir duruş sergilemiş, İnsan ve insanlık adına koşmuş koşuşturmuş ama hiç pes etmemiş ve hiç de yorulmamış ama hep başarma işini yapmış ve de hep muvaffak olmuşlardır.
Fahri Sevimli