Balkan Savaşları'ndan hemen önce Sırp milliyetçileri, Kosova'daki nüfus çoğunluğunu oluşturan Arnavutların durumunu düşünmeksizin bölgeyi beş yüz yıllık Osmanlı egemenliğinden koparmaya çalışmaktadır. O sıralarda Osmanlı ordusunda bir teğmen olan Avni, Kuzey Kosova cephesinde Sırp milliyetçilerine karşı savaşmakta ve Kosova'da bırakmak zorunda kaldığı eşinin doğum haberini beklemektedir. Sırplar, 1910 yılının başlarında Kosova'ya hücum ettiklerinde Teğmen Avni'nin can yoldaşı Servet ve yeni doğmuş bebeği Kosova'dan ayrılmak mecburiyetinde kalırlar. Onlar kış ortasında tehlikelerle dolu bir yolculuk yaparak Üsküp'e ulaşmaya çalışırken, henüz bebeğinin doğumundan habersiz olan Teğmen Avni de Kuzey Kosova'da Sırplarla zorlu bir süvari çatışmasının hazırlıklarına başlar.. 1908-1922 yılları arasında Güneydoğu Avrupa'da Balkan savaşları ve I. Dünya Savaşı da dâhil olmak üzere pek çok kanlı olay yaşanmış, Osmanlı İmparatorluğu tarihe karışırken Balkanlar'da birçok yeni ulus devlet ortaya çıkmıştı. Bu dönemde yaşanan gerçek bir olaydan esinlenerek kaleme alınmış olan Elveda Kosova romanı, yazarın anneannesi Servet ve dedesi Avni'nin 1908'deki evliliklerinden, dedesinin 1922'deki ölümüne kadarki süreci ve özellikle 1910 yılındaki üç haftalık zaman dilimini anlatıyor. Ömer Ertur'un tarihi gerçekler ve kronolojiye bağlı kalarak hayalinde canlandırdığı Avni Bey ve Servet Hanım'a ait yaşantıları anlattığı Elveda Kosova romanı, Balkan Savaşları'nın 100. yılında siyah beyaz fotoğraflara gömülen asil bir yaşanmışlığın hikâyesi ve yazarın Balkanların bir sonraki yüzyılına hediyesidir.
