Emil Yahut Terbiyeye Dair
Jean-Jacques RousseauEmil Yahut Terbiyeye Dair Sözleri ve Alıntıları
Emil Yahut Terbiyeye Dair sözleri ve alıntılarını, Emil Yahut Terbiyeye Dair kitap alıntılarını, Emil Yahut Terbiyeye Dair en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tanrı'nın elinden çıktığında, her şey iyi'dir; insan'ın elinde her şey bozulur. İnsan, toprağı başka bir toprağın ürününü, ağacı da başka bir ağacın yemişini vermeğe zorlar. İklimleri,
mevsimleri birbirine karıştırır; atını, kölesini iğdiş eder. Her şeyi altüst eder, her şeyin biçimini bozar ; biçimsizlikten, canavarlar' dan hoşlanır .
Doğuşunda bir kundak
içinde dirilir; öldüğünde bir tabutun içinde çivilenir; insan
şeklini koruduğu sürece, kurumlarımız tarafından zincirlenir
Doğayla ya da toplumsal kurumlarla savaşmak zorunda kalındığında, bir insan ya da bir yurttaş oluşturma arasında bir seçim yapmak gerekir:
Çünkü ikisini aynı zamanda oluşturamayız.
Tesadüfen atılıvermiş matbaa harfleri'nin, kendiliklerinden bir kitap meydana getirmiş olduklarını söylerseniz, bu yalanı tahkik etmek için, bir adım bile atmağa tenezzül etmem.
Hem de kaç türlü formül farz etmeliyim ki, materyalizm'in konbinezonlarına, gerçeğe benzer bir mahiyet verebileyim ?
Bana gelince, ben hilkat içinde tek oluş formülü görüyorum. Sonsuzluğu içine almış bu tek formül'ün muhassalası, asla tesadüf
eseri olmamıştır ve değildir.
Çocukluk durumundan yakınılıyor; ama eğer insan çocuk
olarak yaşama başlamasaydı, insan ırkı yok olurdu.
Kendi çocuğu yerine
başka bir annenin çocuğunu besleyen kadın kötü bir
anneyken, nasıl iyi bir sütanne olacaktır? Olabilir ama yavaş
yavaş; alışkanlığın doğayı değiştirmesi gerekecektir: Ne var
ki iyi bakılmayan çocuk da sütannesi ona anne şefkati
gösterene dek defalarca ölebilir
Tüm bilgeliğimiz kölece önyargılara bağlılıktan ibaret; tüm
alışkılarımız yalnızca bağımlılık, sıkıntı ve baskı. Uygar insan
kölelik içinde doğar, yaşar ve ölür.
Ona acıya katlanmayı öğretmek değil, onu acıyı hissetmeye alıştırmak gerekir.
Ev yalnızca yürek karartıcı ıssız bir yer olduğunda, elbette başka yerde eğlenmeye gitmek gerekir.
Zayıf olarak doğuyoruz ve güce gereksinimimiz var; her
şeyden yoksun olarak doğuyoruz ve yardıma gereksinimimiz
var; aptal olarak doğuyoruz ve düşünme yetisine
gereksinimimiz var. Doğduğumuzda sahip olmadığımız ve
büyüdüğümüzde gereksinim duyduğumuz her şey bize
eğitimle verilir.
Çocuğunun ruhunun çevresinde erkenden bir duvar oluştur; bir başkası çevresini belirtebilir, ama oraya o engeli yalnızca sen koyabilirsin.
İçimizde
bu yaşamın iyiliklerine ve kötülüklerine katlanmayı en iyi
bilen kişi bana göre en iyi yetiştirilmiş kişidir.
Ana-babanın eğiliminden önce, doğa onu insan olarak yaşamaya
çağırır. Yaşamak benim ona öğretmek istediğim meslektir.
Benim elimden çıktığında eminim ki ne yargıç ne asker ne de
papaz olacaktır; önce insan olacaktır: Bir insanın olması
gereken şey olmayı bilecek, hem de gerektiğinde kim olursa
olsun fark etmeyecektir, insan olmasını bilecektir, varsın felek
onun mevkiini değiştirsin dursun, o daima kendi yerinde
olacaktır.
Doğal düzende bütün insanlar eşit olduğundan, ortak
eğilimleri de insanlık durumudur ve insan olmada iyi
yetiştirilmiş biri bununla ilgili meslekleri de kötü yapamaz
Herkes yalnızca çocuğunu korumayı düşünüyor; bu yeterli
değil; ona adam olunca kendisini korumasını, yazgının
darbelerine dayanmasını, zenginliği ve yoksulluğu hiçe
saymasını, gerekiyorsa İzlanda’nın buzları içinde ya da
Malta’nın yakıcı kayalarının üstünde yaşamasını öğretmelidir.
Ölmemesi için önlemler almanız boşunadır, yine de ölmesi
gerekecektir; hem ölümü uyguladığınız bakıma bağlı olmasa
da, bu bakım yanlış anlaşılacaktır. Önemli olan onun ölümünü
engellemek değil, onu yaşatmaktır. Yaşamak solumak değil,
davranmaktır; organlarımızı, duygularımızı, yetilerimizi, bizi
varlığımızın bilincine vardıran kendimizin tüm parçalarını
kullanmaktır. En çok yaşamış olan insan en çok yıl saymış
olan değil, yaşamı en çok hissetmiş olandır. Yüz yaşında
kendini gömdürüp de, daha doğar doğmaz ölmüş olanlar
vardır. Hiç olmazsa o zamana kadar yaşamış olsaydı, kazancı
gençliğinde mezara girmek olurdu.
müthiş