Canım Rousseau'nun okumaya doyamadığım, ne kadar uzun olsa da bitirmeye kıyamadığım canım kitabı Emile, Kant'ın da gündelik hayatının tekdüzeliğini ilk kez bozarak günlerce eve kapanmasına sebep olmuş..
Hayali bir karakter olarak kurgulanan Emile'in üzerinden pedagojik fikirlerini bizlere sunan Rousseau, Emile'in eğitiminde hümanist, ölçülü, doğadan ve doğallıktan yana bir yöntem takip etmiştir. Ona göre eğitimin rehberi doğadır ve eğitim doğanın düzenine uygun olmalıdır. Yazarımızda kitabında bozuk düzende çocuğa nasıl daha iyi bir eğitim verileceğini dönemin eğitim uygulamalarını sorgulayarak anlatır. Örneğin yüzyıllardır anlatılan 'karga ile tilki' masalında çocuklara ahlakın değil aksine kurnazlığın öğretildiğini eleştirir.
Kitabı bitirdikten sonra Rousseau'nun 5 çocuğunu da yetimhaneye verdiğini öğrenip "püü bunun için miydi o kadar bilgiçlik" desem de, içinde çocuk sevgisi taşıyan taşımayan herkesin okumasını istediğim bir kitap oldu..