İstanbul'da Buharalı Bir Derviş

Emir Ahmed Buhari

Abdurrezzak Tek

Emir Ahmed Buhari Sözleri ve Alıntıları

Emir Ahmed Buhari sözleri ve alıntılarını, Emir Ahmed Buhari kitap alıntılarını, Emir Ahmed Buhari en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Emir Buharî'nin tasavvufî terbiyede ruhsatı terk, azimetle amel, sünnete bağlılık, bidatlardan sakınmak, şekil ve surete önem vermemek, kalbî zikre devam etmek, dünyadan ilgiyi kesmek, az yemek, az konuşmak, gündüzleri oruç tutmak ve geceleri ibadetle ihya etmek, sohbet, uzlet ve tevekkül gibi prensipleri takip ettiği belirtilmektedir.
VEFÂTI
Temmuz 1516 yılında, yetmiş üç yaşında, kuşluk vaktinden evvel vefat eden Emir Buharî'nin cenaze namazı, Zenbilli Ali Efendi tarafından kalabalık bir cemaat eşliğinde kıldırıldı ve Fatih'teki tekkesinin bahçesine defnolundu. Vefatından önce bütün müritleri ve sevenleriyle helalleşerek veda eden Emir Buharî, onları zühd ve takva üzere yaşamaları ve istikametten ayrılmamaları konusunda uyardı. Halifelerinden Mahmud, şeyhinin vefatı ile ilgili şu olayı kaydetmektedir: "Efendi hazretleri vefat edince mübarek bedenlerini bir çadır içinde yıkamıştık. Bir derviş su döküyordu, bir derviş de mendille devamlı benim terimi siliyordu. Hayâdan tere boğulmuştum. O esnada yaşayan bir kişi gibi üç defa gözlerini açıp baktılar. Kabre indirip toprağa koyduğum zaman hemen kendileri kıbleden yana sağ taraflarına döndüler. Olaya şahid olan hafızlar gayr-ı ihtiyari salavat getirmeye başladılar."
Reklam
Tasavvufta vahdet Hak'la, kesret ise halkla olmayı ifade eder.
Hak Rızası
Hak rızasıdır bizim maksudumuz Ondan artık yok durur mabudumuz Biz aceb tacirleriz dünyada kim Satmışız maduma hep mevcudumuz Hak bilir ki her neye kılsak nazar Ondan özge yok durur meşhudumuz Nâr-ı aşkla tutuştuk şöyle ki Tá ebed yanar gönülde odumuz İşimiz daim Hakk'a kulluk durur Ondan artık yok durur mabudumuz
Şiirlerinden Örnekler
Emir Ahmed Buharî, özellikle ilahî aşkı terennüm ettiği şiirlerinde marifetullah, tevhid, Allah'ı anma, dünyanın geçiciliği, zühd, benliği terk, dervişlik gibi konuları ele almıştır. EY DOST Bu cihan fenadır ey dost Katı bî-bekâdır ey dost Ola dil seninle daim Nice hoş safadır ey dost Şol ömür ki sensiz olur Kamusu hebâdır ey dost Heves etmez ol cinana O da bir hevâdır ey dost Bu cihana bakmaz ol kim Sana aşinâdır ey dost Ne cefa ki sen edersen Onun ki vefadır ey dost Dil ü canı tek kabul et Yoluna fedadır ey dost Nazar et Buharî'ye kim Katı mübteladır ey dost
Dervişlik Böyle Mi Olur?
Emir Ahmed Buharî'ye göre dervişlik kuru iddia ve sufîlerin kıyafetlerine bürünmekle olmaz. Bu yolun en temel özelliği bilinçli bir kulluktur. Buharî, samimiyetten uzak dervişi şu sözlerle uyarır: Heva ve hevesinin peşinde koşmaktasın, işin gücün dünya arzusu olmuş, bitmek tükenmek bilmeyen emellere tutulmuşsun, dervişlik böyle mi olur! Önce Allah'ı zikretmeye yöneldin sonra geri döndün, vazgeçtin. Hakk'ı talep etmek böyle mi olur! İşin ya gaflet uykusu ya da dünya kaygısı, hani gayret ve himmetin, acaba sen nasıl dervişsin? İnsanlar arasında onların kıyafetini giymişsin adını sufî koymuşlar. Hani zühdün, takvan, ibadet ve taatin, tarikat böyle mi olur!
Reklam
"Hoş ber-dem ve nazar ber-kadem" usulünce yürümeli, gözünü ayağının ucundan gönlünü de Hak'tan ayırmamalıdır.
Emir Buhari 'nin tasavvufi terbiyede ruhsatı terk, azimetle amel, sünnete bağlılık, bidatlardan sakınmak, şekil ve surete önem vermemek, kalbi zikre devam etmek, dünyadan ilgiyi kesmek, az yemek, az konuşmak, gündüzleri oruç tutmak ve geceleri ibadetle ihya etmek, sohbet, uzlet ve tevekkül gibi prensipleri takip ettiği belirtilmektedir.
Hayatı
Buhara'da tahminen 1443 yılında doğan Ahmed, Peygamber Efendimizin soyundan gelmesi sebebiyle Emir ve Seyyid sıfatlarıyla anıldığı gibi Buharalı oluşu nedeniyle Buharî nisbesiyle de tanınmaktadır. İlköğrenimini babası Muhammed'in yanında tamamladıktan sonra ilim tahsilinde ilerlemek amacıyla başta Semerkant olmak üzere bölgenin tanınmış ilim merkezlerine seyahatlerde bulundu. Nakşibendiyye silsilesinin on ikinci sırasında yer alan Mahmud Encîrfağnevînin neslinden oluşu dikkate alındığında tasavvuf kültürüne aşina bir aileden geldiği görülmektedir.
DÜNYA Cihan dedikleri dâr-ı fenâymış bildik Safa ve zevki onun bî-bekâymış bildik Tapundan özge ne sevda ki ola âlemde Abes hevalarmış hep hebâymış bildik Bu gönlümüz kamudan uzlet ettiği müdâm O hod bir özge ile âşinâymış bildik Visâli kâbesi yolunda gam beriyyeleri Kamusu Merve hak için Safa'ymış bildik Tarîk-i aşk çü duyduk melâmetlikmiş Bu yolda nam gözetmek hataymış bildik
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.