Onun yerine kendileri dövüşmek için emirlerin hepsi Timur'a çok ısrar ettiler. Fakat Timur onlara Harzem Beyi'nin kendisininin subaylarından birine değil şahsen kendisine meydan okumuş olduğunu hatırlattı. Elçiye dönüp, belirtilen saatte hisar kapısının önünde yalnız olacağını söyledi. Zaman gelince, Timur, emirlerinin endişeli bakışları önünde, arkasına hafif bir zırh gömlek geçirdi. Süvarilerinin yardımıyla sol koluna kalkanını taktı; beline kılıcını kuşandı. Başına da her zamanki altın kakmalı kara tolgasını giydikten sonra aksaya aksaya ve çok mutlu bir tavırla atına doğru ilerledi.
Onun bir “tura” olup olmadığını bilmem. Daha ben ve hatta babam bile doğmadan çok çok önceki bir zamanda yaşamıştır. Yalnız şurasını gerçek biliyorum ki, o, hepimizin “EFENDİSİ”si idi.