Emirdağ Lahikası

Bediüzzaman Said Nursî

By Number of Pages Emirdağ Lahikası Quotes

You can find By Number Of Pages Emirdağ Lahikası quotes, by number of pages Emirdağ Lahikası book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Risale-i Nur, Kur'an-ı Hakîm'in bir mu'cize-i mâneviyesi ve bu zamanın dinsizliğine karşı manevî atom bombası olarak solculuk cereyanlarının maneviyat-ı kalbiyeyi tahribine mukabil, mâneviyat-ı kalbiyeyi tamir edip ferden-ferdâ iman-ı tahkikîden gelen muazzam bir kuvvet ve kudrete istinadı okuyucuların kalblerine kazandırıyor.
Sayfa 7 - Sözler Yayınevi
Beşeriyeti dehşetli sadmelere uğratan, tehdid eden anarşiliğin, ifsad ve tahribin yegâne çaresi ancak ve ancak İlahî, semavî bir dinin ezelî ve ebedî hakikatlarıdır, hakikat-ı İslâmiyettir.
Reklam
Büyük memurlardan bir kaç zât benden sordular ki: "Mustafa Kemal sana üç yüz lira maaş verip, Kürdistan'a ve Vilayât-ı Şarkıyeye, Şeyh Sinûsî yerine vâiz-i umumî yapmak teklifini neden kabul etmedin? Eğer kabul etseydin, ihtilâl yüzünden kesilen yüzbin adamın hayatlarını kurtarmaya sebep olurdun?" dediler. Ben de onlara cevaben dedim ki: Yirmişer-otuzar senelik hayat-ı dünyeviyeyi o adamlar için kurtarmadığıma bedel, yüzbinler vatandaşa, herbirisine milyonlar sene uhrevî hayatı kazandırmaya vesile olan Risale-i Nur, o zâyiatın yerine binler derece iş görmüş. Eğer o teklifi ben kabul etseydim, hiçbir şeye âlet olamayan ve tâbi olmayan ve sırr-ı ihlâsı taşıyan Risale-i Nur meydana gelmezdi. Hattâ ben, hapiste muhterem kardeşlerime demiştim: Eğer Ankara'ya gönderilen Risale-i Nurun şiddetli tokatları için beni idama mahkûm eden zâtlar, Risale-i Nur ile imanlarını kurtarıp idam-ı ebediden necât bulsalar, siz şahit olunuz, ben onları da ruh u canımla helâl ederim!
Sayfa 10 - Sözler Yayınevi
Onyedi milyon değil, belki yedi milyon da değil, belki rızasıyla ve kalben kabulüyle ancak yedi bin Avrupaperest sarhoşların kıyafetlerine ruh sat-ı şer'iyye ve cebr-i kanunî cihetiyle girmektense; azîmet-i şer'iyye ve takvâ cihetiyle, yedi milyar zâtların kıyafetlerine girmeyi tercih ederim. Benim gibi yirmibeş seneden beri hayat-ı içtimaiyeyi terkeden adama "inat ediyor; bize muhalifdir." denilmez. Haydi inat dahi olsa, madem Mustafa Kemal o inadı kıramadı ve iki mahkeme kırmadı ve üç vilayetin hükümetleri onu bozmadı; siz neci oluyorsunuz ki, beyhude hem milletin, hem hükümetin zararına, o inadın kırılmasına çabalıyorsunuz? Haydi siyasî muhalif de olsa, madem tasdikiniz ile yirmi senedir dünya ile alâkasını kesen ve mânen yirmi seneden beri ölmüş bir adam, yeniden dirilip, faidesiz kendine çok zararlı olarak hayat-ı siyasiyeye girerek sizin ile uğraşmaz; bu halde onun muhalefetinden tevehhüm etmek, divâneliktir. Divânelerle ciddi konuşmak dahi bir divânelik olmasından, sizin gibilerle konuşmayı terkediyorum. "Ne yaparsanız minnet çekmem!" dediğim, onları hem kızdırdı, hem susturdu.
Sayfa 11 - Sözler Yayınevi
Sonra o zâlim, dünyaca büyük makamlarda bulunan bedbahtlar dediler: "Sen, yirmi senedir bir tek defa takkemizi başına koymadın, eski ve yeni mahkemelerin huzurunda başını açmadın, eski kıyafetin ile bulundun. Halbuki onyedi milyon bu kıyafete girdi?" Ben de dedim: Onyedi milyon değil, belki yedi milyon da değil, belki rızasıyla ve kalben kabulüyle ancak yedibin Avrupa-perest sarhoşların kıyafetlerine ruhsat-ı şer'iyye ve cebr-i kanunî cihetiyle girmektense; azîmet-i şer'iyye ve takva cihetiyle, yedi milyar zâtların kıyafetlerine girmeyi tercih ederim.
Sayfa 11 - Sözler Yayınevi
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.