Rus edebiyatının en önemli yazarlarından Tolstoy’un altı küçük hikâyeden oluşan bu eseri samimiyetiyle, hayatın gerçeklerini size göstermesiyle içinizi sımsıcak ısıtıyor.
Hikâyelerin her biri kısa ancak bir o kadar da yoğun ve düşündürücü. Dünya malının geçici olduğunu, sevginin, iyiliğin, merhametin her zaman kazandırdığını, açgözlülüğün, hırsın sonunda bir avuç toprakla biten hayatları, özetle biz insanoğlunun doyumsuzluğunu gözler önüne seriyor.
“İnsanın içinde ne vardır?
İnsana ne verilmemiştir?
İnsan neyle yaşar?” soruları sizi, hayatınızı sorgulamaya itiyor. Hakikaten insan niçin yaşar? Daha iyi bir gelecek için mi yoksa ailesi, sevdikleri için mi veya inandığı değerler için mi? Bunlara her birimizin vereceği cevaplar elbette ki farklı farklı olacaktır. Sırf bu yüzden de uzun yıllar önce yazılan bu eser hala güncelliğini korumakta.
Okunması kolay, kendisi bir o kadar akıcı, sade olan bu eseri mutlaka hayatınızın her döneminde okuyun, okutturun. Kitapla kalın.