En Güzel Nasreddin Hoca Fıkraları

Nasreddin Hoca

Oldest En Güzel Nasreddin Hoca Fıkraları Quotes

You can find Oldest En Güzel Nasreddin Hoca Fıkraları quotes, oldest En Güzel Nasreddin Hoca Fıkraları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Adam olmak.
Bir gün Hoca nın bulunduğu bir sohbette sormuşlar: “Hocam, adam olmanın yolu nedir?” Hoca düşünceli düşünceli, başını bir o yana bir bu yana sallayarak “Söyleyen olursa dinlemeli, dinleyen olursa söyle meli” demiş.
Mum ateşiyle pişen yemek
Bir gün Nasreddin Hoca ve arkadaşları iddiaya tutuşmuşlar. Eğer Hoca karanlık ve soğuk bir gecede, sabaha kadar köy meydanında bekleyebilirse arkadaşları ona güzel bir ziyafet çekecekmiş. Şayet bunu beceremezse o, arkadaşlarına ziyafet çekecek. Kararlaştırılan gün Hoca meydanın ortasında, sabaha kadar tir tir titreyerek beklemiş. Sonra yanına gelenlere “Tamam” demiş. “İddiayı kazandım.” “Ne oldu ne yaptın?” demişler. “Bekledim sabaha kadar” demiş. “Hayır” demişler. Sen uzaktaki bir mum ışığı ile ısınmışsın. İddiayı kaybettin! Ziyafetimizi hazırla. Hoca çaresiz kabul etmiş. Ziyafet vakti kocaman bir kazanın altına minicik bir mum koymuş. Güya yemek pişirecek. “Ne yapıyorsun?” demişler. Kıs kıs gülerek cevap vermiş: “Bu mum sıcağıyla size yemek pişireceğim arkadaşlar. Uzaktaki bir mum ışığıyla ben nasıl ısındıysam, bu kazandaki yemek de öyle pişecek!... “
Reklam
ALLAH BİLİYOR Nasreddin Hoca bir cimri tanıdığının evine gittiğinde tanıdığı ona bayat ekmek ile bir tabak bal ikram etmiş. Nasreddin Hoca bayat ekmeği dişi kesmeyince sinirinden balı kaşıkla yemeye başlamış. Ev sahibinin gözü yerinden oynamış: “Aman efendim, bal ekmekle yenmez ise, insanın içini sıyırır.” Nasreddin Hoca hiç ses çıkarmadan balı bitirmiş ve: “Kimin içinin sıyrıldığını Allah biliyor,” demiş.
PARANIN SESİ Nasreddin Hoca Akşehir’de kadılık vazifesini yürütürken karşısına iki adam çıkmış. Birisi öteden beri cimriliği ile tanınmış bir aşçı, diğeri de boynu bükük bir fakir. Aşçı sözü almış: “Hocam,” demiş, “ben bu adamdan davacıyım. Dükkânın önünde fasulye pişiriyordum. Tencerenin kenarından buğusu çıkıyordu yemeğin.
OĞLUN OLAYIM Nasreddin Hoca nın yaşlı ve şakacı komşusu Hoca ile dalga geçmek için; “Yazık, anan erken öldü. Ölmeseydi ananla evlenirdim ve sen benim oğlum olurdun” demiş. Nasreddin Hoca bu, kalır mı laf altında: “Gerçekten oğlun olmamı istiyorsan hâlâ geç değil. Kızını bana ver, gene oğlun olayım.”
HERKES MEMNUN Hoca oğlunu ve eşeğini alıp komşu köye gitmek için yola çıkar. Yolda bunları gören köyün delisi gülerek: “Hocam, eşeğin boşta ama siz yürüyorsunuz.” deyince Hoca hemen oğlunu eşeğe bindirmiş, giderken yolda karşılaştıkları bir ihtiyar: “Ayıp kardeşim, ihtiyar babasını yürütüyor kendi eşeğe binmiş.” diye Hoca nın oğlunu yadırgar. Bunun üzerine Hoca eşeğe kendi biner. Biraz sonra bir grup kadın karşılarına çıkar: “İnsaf et hocam el kadar çocuğu yürütüyorsun kendin eşeğe biniyorsun.” derler. Hoca tutar oğlunun elinden ve arkasına oturur ve beraber yola devam ederken katırcı ile karşılaşırlar katırcı: “Yazık hocam zavallı bir eşeğe bu sıcakta iki kişi binilir mi hiç?” Sonunda Hoca dayanamaz, hayatta bir kişinin herkesi memnun etmesi mümkün değildir der ve oğluyla birlikte eşeği sırtlanıp giderler.
Reklam
289 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.