You can find En Güzel Nasreddin Hoca Fıkraları quotes, En Güzel Nasreddin Hoca Fıkraları book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
BEŞ KURUŞ
Bir gün Hoca sallana sallana yolda yürürken, biri arkadan ensesine kuvvetli bir tokat atar. Hoca neredeyse yere düşecek. Hiddetle,
“Ne cüretle vuruyorsun!”
Genç adam, biraz ukala bir tavırla, kısaca özür diler. Küçük bir hata yaptığını, Hoca’yı bir arkadaşına benzettiğini söyler. Ayrıca Hoca nın olayı çok büyüttüğünü belirtir.
Hoca
dünyanın dengesi
hoca nın, her sorunun altından kalktığını duyan bir adam:
“benim soruma bir cevap bulamaz” diye öğünür.
günlerden bir gün yolda karşılaşırlar. adam sorar:
“hocam” der, “söyler misin, sabah olup da insanlar evlerinden çıkınca ne diye hep aynı yöne gitmezler de kimi o yana, kimi bu yana gider?”
hoca hemen cevabını verir sorunun:
“yahu efendi” der, “herkes aynı yöne gidecek olursa dünyanın dengesi bozulurdu!”
YORGAN GİTTİ KAVGA BİTTİ
Hoca bir gece yarısı kapısının önünde bir kavga gürültü duyar, yataktan kalkar karısına seslenir:
“Hanım kalk, şu mumu yakta çıkıp bir bakayım dışarıda neler oluyor.”
Karısı onu önlemek ister.
“Gece yarısı nene gerek, karışma sen!”
“Olur mu hanım! Bu patırtı gürültüde uyunur mu?”
Gerçekten kapı önünde bağırıp çağırmalar uzayıp gitmekte imiş, kadın kalkıp mumu yakmış. Hoca hava buz gibi olduğu için yorganı sırtına alıp aşağıya inmiş. Kapı önünde toplananlara sormuş:
“Ne oluyor burada?”
Daha ne olduğunu anlamaya kalmadan adamın biri karanlıkta Hoca nın sırtından yorganı aldığı gibi ortalardan kaybolmuş. Hoca uyku sersemi büsbütün şaşırmış. Zaten kavga da bitmiş, herkes dağılmaya başlamış. Hoca, hırsıza kaptırdığı yorganına üzüle üzüle, soğuktan büzüle büzüle yukarıya çıkmış. Onu merakla bekleyen karısı:
“Neymiş o gürültüler, kavganın nedenini anlayabildin mi?” deyince Hoca, düşünceli düşünceli şu cevabı vermiş:
“Ne olacak, kavga bizim yorgan içinmiş. Yorgan gitti kavga bitti!”
Nasreddin Hoca tarlasında çalışırken oradan geçmekte olan birisi sormuş:
“Bey amca! Köye kaç saatte gidebilirim?”
Hoca, bu soruya “Hele biraz yol al bakalım” demiş. Adam aynı soruyu üç kere tekrarlamış; ama farklı bir cevap alamayınca yoluna devam etmiş. Biraz yürüdükten sonra arkadan Hoca nın:
“Evlat, gel!” dediğini duymuş. Adam gelince de Hoca: “Sen tam üç saatte oraya varırsın,” demiş. Adam sinirli bir şekilde;
“Be amca! Madem biliyordun, şunu baştan söylesene,” deyince, Nasreddin Hoca:
“Ben senin nasıl yürüdüğünü nereden bilebilirim ki.” demiş.
KIYAMET KOPACAKSA
Hoca ya bir oyun oynamak isteyen üç beş komşusu: “Hocam” derler, “duyduk ki yarın kıyamet kopacakmış. Gel senin şu kuzuyu kesip yiyelim.” Söyleyene inanmadığı halde:
“Olur” der Hoca, “dediğiniz olsun. Bir dere kenarında kızartır yeriz.”
Güle oynaya derenin kenarına gelirler. Kuzu kızartılırken Hoca: “Haydi, ırmağa girip serinleyin biraz. Hava çok sıcak.” “Hay sağ olasın Hoca” derler. “Sen hele kuzuyu kızartıver.”
Sonra soyunup ırmağa girerler neşeyle. Onlar yıkanıp eğlenirken Hoca hepsinin elbisesini ateşe atıp bir güzel yakar.
Adamlar dereden çıkıp da olanları anlayınca:
“Yahu hocam derler ne yaptın sen? Şimdi nasıl döneceğiz köye?”
“Bu kadar üzülmeyin canım” der Hoca gülerek. “Ne de olsa yarın kıyamet kopacak. Elbiseye ne gerek var.”