Ölüm, hayatın acılarını anlamsızlaştırmaya, insanların hayatı bambaşka bir ışın altında görmelerini sağlamaya muktedir de olsa, insan, yapısı gereği, ölüm fikrini bütün gerçekliğiyle çok fazla içinde barındıramaz. Ölüm, insan ruhunun duvarlarını, oralardaki eski acıları kapatarak bir başka renge boyar ama bir süre sonra, eski boyaları kazınmadan badana yapılmış bir duvar gibi insanın ruhundaki asıl renkleri yavaş yavaş ortaya çıkar.