Kitapta aşkı ,aşkın birçok halini anlatan,nasıl seveceğini taahhüt eden, sevgi ve aşka hasretlik çeken , sevgiliyi özleyen, unutulamayan ve özlenen kişi ardından adeta ağıt yakarcasına ama sitem etmeden gidişi , bitişi ,kaybedişi anlatan şiirler ağırlıktadır. Kişiye özlemi ve bu özlemi sevgiye ,yaşanana değer vererek yine aşkla bastıran dizeler de var. Yani gidenin ya da bırakılanın ardından acıyı da ,hâlâ aşkı da yaşayan dizeler yer alıyor.
Dizelerde bir aşk uğruna ölen karakterler varken bir yandan da terk eden karakterler var.
Bazı şiirlerde “gelenek” var. Ölçü,uyak vb ayrıntılardan ziyade ruh ve atmosfer olarak bunu hissettim. Hatta bazı şiirler ya da bu bağlamdaki şiirlerin içindeki bazı dizeler “türkü sözü” hissiyatı uyandırdı. Bir örnek vermek istiyorum:
“ Güzeldir benim gülüm
Mis gibi kokar sümbülüm
Sesi güzeldir bülbülümün
Yollar büklüm büklüm de olsa”
Kitapta en çok sevdiğim şiirlerden biri olan Bir Gün Uzun Uzun Ağlayacağım şiirinden birkaç dize :
“
Bir gün uzun uzun ağlayacağım
Giyinmiş kuşanmış
Kurban olduğum
Ölümümün üzerine.”
Keyifle okuduğum şiir kitabında yer alan yine çok sevdiğim şiirlerden biri olan Seni Sığdıramıyorum şiirinden de birkaç mısra paylaşıyorum.
“ Seni sığdıramıyorum
Gökkuşağıma
Çünkü;
Renkler senden nefret ediyor”.